Tükendi
Gelince Haber VerŞeyhul-İslâmın özel olarak tefsire dair yazıp önceden basılmış olan açıklamaları dört cilt kadardır. Geri kalan açıklamaları ise bizim onun diğer eserlerinden çıkardığımız açıklamaları olup bu da tarafımızdan yedi cilt olarak çıkartılmış bulunmaktadır. Böylelikle bu Şeyhul-İslâm İbn Teymiyyenin derlenmiş tefsirinin tamamını oluşturmaktadır.
Bu derleme ilk olarak Bağdatta 1412/1991 yılında Irakın kuşatılmasıile birlikte başlamıştı.
Ben de Beşir b. Cevat el-Kaysî ile İmad b. Muhammed el-Bağdadî adındaki kardeşlerimle bu işin listesini çıkarma işlemine başlamak üzere ittifak ettim.
Yapılacak ilk iş İbn Teymiyyenin tekrara kaçmadan bütün eserlerini tespit etmekten ibaretti.
Kardeşlerim işe başlayıp Mecmuul-Fetâvâdan ve diğer eserlerden derlemeye giriştiler. Tefsire dair bütün bölümleri yazıyorlardı. Bu derlemenin planı da; bir kardeşimiz İbn Teymiyyenin telifi olan bütün eserleri tetkik edecek ve tefsir ile alakalı paragraflarıişaretleyecekti. Sonra diğer kardeşimiz aynı işlemi aynıkitapta yapacak arkasından iş bana gelecekti. Ben her ikisinin ortaklaşa tespit ettiklerine farklıkanaat belirttiklerine ve gözlerinden kaçanlara bakacak sonra da ulaştığımız sonucu birlikte tartışacaktık. Karşımıza çıkan problemler Şeyhul-İslâm İbn Teymiyyenin sözlerinden olup hakkında görüş ayrılığı olan kesimler ile bazı geniş açıklamalardan ayrı olarak kuşatma altında geçim şartları oldukça kötüleşti. Ehl-i Sünnet vel-Cemaatin güvenlik şartları da kötüleşti. Bu da 1414 h. yılında Ürdünden çıkmaya bizi mecbur etti.
1415 h. yılında Umreyi eda ettiğim esnada Şeyhul-İslâmın tefsiri konusunu Dar-u İbnil-Cevzinin sahibi faziletli kardeşim Ebu Fevvaz Sad es-Sumeyle açtım. O da konuyu benimsedi; arkasından biz de bu işe yeniden başladık.
Yapılacak taramanın hatadan uzak sağlıklı ve kapsamlı olmasını sağlamak maksadıyla Şeyhul-İslâma ait her bir cilt üçümüz tarafından gözden geçiriliyordu.
Sekiz aylık ya da bir yıllık bir süre içerisinde iş tamamlandıktan sonra 110 ciltten fazla eserin ve küçük bir risalenin taramasıtamamlandı. Ayrıca İbn Recebin bütün eserleri İbn Kayyım İbn Kesir el-Kasımî ve Şeyhul-İslâmın biyografisini yazmış diğer eserler de tarandı.
Derleme işleminin sona ermesinden sonra kitabı Kurân-ı Kerimin sûrelerine uygun olarak sıralamaya koyulduk. Sonra tek başıma kitabın tahkik işini yaptım. 1416 h. yılı sonunda kitap sayfa düzeni verilmek üzere takdim edildi. Pek çok problem ortaya çıktı. Bunlar da kitabı - fihristler dışında- 11 cilt halinde çıkarılması maksadıyla pek kısa sayılmayan bir süre geciktirdi.
Daha sonra Dar-u İbnil-Cevzi sahibi değerli kardeşimiz Sad es-Sümeyl kitabın Beyrutta yeniden düzenlenmesini uygun gördü. Böylelikle kitap yeniden dizildi. Tashih ve fihrist çalışmaları yeniden yapıldı. 1416-1424 yılları arasında ise Şeyhul-İslâmın tahkikli yeni birtakım eserleri daha ortaya çıktı. Onlarınışığında tefsire de yeni şeyler ilave edildi. Buna göre böyle bir gecikme çok hayırlı olmuştu. "Hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah pek çok hayır takdir etmiş olabilir." (Nisa 19)
Eserin Derlenmesi Düzenlenmesi ve Tahkikinde İzlenen Yol
Şeyhul-İslâmın sözlerini ve Kurân âyetlerinin tefsiri hakkında açıklamalarını bilen ilim ehli kişiler için bu açıklamalarının üç türlü olduğunu bilmeyen yoktur:
• Sözlerinin bir kısmı kesinlikle tefsirdir. Bunda bir görüş ayrılığı yoktur. Zannederim bu türden hiçbir şeyi dışarıda bırakmadım. Bu türden açıklamalarını herhangi bir eksiklik sözkonusu olmamak üzere tamamen ilgili yere yerleştirdim.
• Bir kısmı tefsir değil tanık olarak gösterilen açıklamalardır. Yahut da sadece âyet-i kerimeyi delil göstermekten ibarettir. Bunun tefsir olmadığı hususunda da görüş ayrılığı yoktur.
• Bir kısmı ise bir istidrat (ek açıklama) ve âyetin yahut sûrenin anlamı hakkında geniş çerçeveli bir ifadedir. Bu da bir bakıma tefsirle ilgilidir. Fakat doğr
Şeyhul-İslâmın özel olarak tefsire dair yazıp önceden basılmış olan açıklamaları dört cilt kadardır. Geri kalan açıklamaları ise bizim onun diğer eserlerinden çıkardığımız açıklamaları olup bu da tarafımızdan yedi cilt olarak çıkartılmış bulunmaktadır. Böylelikle bu Şeyhul-İslâm İbn Teymiyyenin derlenmiş tefsirinin tamamını oluşturmaktadır.
Bu derleme ilk olarak Bağdatta 1412/1991 yılında Irakın kuşatılmasıile birlikte başlamıştı.
Ben de Beşir b. Cevat el-Kaysî ile İmad b. Muhammed el-Bağdadî adındaki kardeşlerimle bu işin listesini çıkarma işlemine başlamak üzere ittifak ettim.
Yapılacak ilk iş İbn Teymiyyenin tekrara kaçmadan bütün eserlerini tespit etmekten ibaretti.
Kardeşlerim işe başlayıp Mecmuul-Fetâvâdan ve diğer eserlerden derlemeye giriştiler. Tefsire dair bütün bölümleri yazıyorlardı. Bu derlemenin planı da; bir kardeşimiz İbn Teymiyyenin telifi olan bütün eserleri tetkik edecek ve tefsir ile alakalı paragraflarıişaretleyecekti. Sonra diğer kardeşimiz aynı işlemi aynıkitapta yapacak arkasından iş bana gelecekti. Ben her ikisinin ortaklaşa tespit ettiklerine farklıkanaat belirttiklerine ve gözlerinden kaçanlara bakacak sonra da ulaştığımız sonucu birlikte tartışacaktık. Karşımıza çıkan problemler Şeyhul-İslâm İbn Teymiyyenin sözlerinden olup hakkında görüş ayrılığı olan kesimler ile bazı geniş açıklamalardan ayrı olarak kuşatma altında geçim şartları oldukça kötüleşti. Ehl-i Sünnet vel-Cemaatin güvenlik şartları da kötüleşti. Bu da 1414 h. yılında Ürdünden çıkmaya bizi mecbur etti.
1415 h. yılında Umreyi eda ettiğim esnada Şeyhul-İslâmın tefsiri konusunu Dar-u İbnil-Cevzinin sahibi faziletli kardeşim Ebu Fevvaz Sad es-Sumeyle açtım. O da konuyu benimsedi; arkasından biz de bu işe yeniden başladık.
Yapılacak taramanın hatadan uzak sağlıklı ve kapsamlı olmasını sağlamak maksadıyla Şeyhul-İslâma ait her bir cilt üçümüz tarafından gözden geçiriliyordu.
Sekiz aylık ya da bir yıllık bir süre içerisinde iş tamamlandıktan sonra 110 ciltten fazla eserin ve küçük bir risalenin taramasıtamamlandı. Ayrıca İbn Recebin bütün eserleri İbn Kayyım İbn Kesir el-Kasımî ve Şeyhul-İslâmın biyografisini yazmış diğer eserler de tarandı.
Derleme işleminin sona ermesinden sonra kitabı Kurân-ı Kerimin sûrelerine uygun olarak sıralamaya koyulduk. Sonra tek başıma kitabın tahkik işini yaptım. 1416 h. yılı sonunda kitap sayfa düzeni verilmek üzere takdim edildi. Pek çok problem ortaya çıktı. Bunlar da kitabı - fihristler dışında- 11 cilt halinde çıkarılması maksadıyla pek kısa sayılmayan bir süre geciktirdi.
Daha sonra Dar-u İbnil-Cevzi sahibi değerli kardeşimiz Sad es-Sümeyl kitabın Beyrutta yeniden düzenlenmesini uygun gördü. Böylelikle kitap yeniden dizildi. Tashih ve fihrist çalışmaları yeniden yapıldı. 1416-1424 yılları arasında ise Şeyhul-İslâmın tahkikli yeni birtakım eserleri daha ortaya çıktı. Onlarınışığında tefsire de yeni şeyler ilave edildi. Buna göre böyle bir gecikme çok hayırlı olmuştu. "Hoşunuza gitmeyen bir şeyde Allah pek çok hayır takdir etmiş olabilir." (Nisa 19)
Eserin Derlenmesi Düzenlenmesi ve Tahkikinde İzlenen Yol
Şeyhul-İslâmın sözlerini ve Kurân âyetlerinin tefsiri hakkında açıklamalarını bilen ilim ehli kişiler için bu açıklamalarının üç türlü olduğunu bilmeyen yoktur:
• Sözlerinin bir kısmı kesinlikle tefsirdir. Bunda bir görüş ayrılığı yoktur. Zannederim bu türden hiçbir şeyi dışarıda bırakmadım. Bu türden açıklamalarını herhangi bir eksiklik sözkonusu olmamak üzere tamamen ilgili yere yerleştirdim.
• Bir kısmı tefsir değil tanık olarak gösterilen açıklamalardır. Yahut da sadece âyet-i kerimeyi delil göstermekten ibarettir. Bunun tefsir olmadığı hususunda da görüş ayrılığı yoktur.
• Bir kısmı ise bir istidrat (ek açıklama) ve âyetin yahut sûrenin anlamı hakkında geniş çerçeveli bir ifadedir. Bu da bir bakıma tefsirle ilgilidir. Fakat doğr