Tükendi
Gelince Haber VerTasavvufun bir ekol olup olmadığını çalışmalarında açıklığa kavuşturan Ahmet Hilmi; "Tasavvuf vahdet-i vücud mesleğidir. Fakat bu fikir bazı oryantalistlerin iddia ettikleri gibi İslam düşüncesine sonradan ilave edilmiş olmayıp aksine Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından bazı münevver ashaba telkin ve hediye edilmiştir" der. Vahdet-i vücud ve tasavvuf ilmi; her ne şekil ve tecellî ile düşünülürse düşünülsün varlığın mahiyet itibariyle tek bir şeyden ibaret olduğunu yani renk ve şekillerin o tek şeyin tecellî tezahür ve safhalarından başka bir şey olmadığını açıklamıştır. İkinci Meşrutiyet'in önemli gazeteci ve yazarlarından biri olan Filibeli Ahmet Hilmi felsefi düşüncelerini ve vahdet-i vücud anlayışını en bilinen eseri olan A'mâk-ı Hayâl adlı elinizdeki bu romanda akıcı ve açık bir dille anlatır. Düşünürümüz bu eserinde Mutlak Varlığın tevhidi (Allah'ın yegâne varlık kabul edilmesi) konusunda hiçbir taviz vermeyerek yaratıcı ile yaratık arasındaki irtibatı sağlamaya çalışmıştır. Dönemi içinde düşünce dünyasında bir kasırga gibi esen hele felsefî bir temeli olmayan çağın Türk toplumu içerisinde İslam düşüncesi karşısındaki materyalizmi ve diğer felsefî ekollerin metafizik alandaki yetersizliklerini ortaya koymuştur. Dahası bu problemlere İslamî bir yaklaşım getirilebileceğini vurgulamaktadır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 12 x 19,5 |
ISBN-10 | 9756743775 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 208 |
Tasavvufun bir ekol olup olmadığını çalışmalarında açıklığa kavuşturan Ahmet Hilmi; "Tasavvuf vahdet-i vücud mesleğidir. Fakat bu fikir bazı oryantalistlerin iddia ettikleri gibi İslam düşüncesine sonradan ilave edilmiş olmayıp aksine Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından bazı münevver ashaba telkin ve hediye edilmiştir" der. Vahdet-i vücud ve tasavvuf ilmi; her ne şekil ve tecellî ile düşünülürse düşünülsün varlığın mahiyet itibariyle tek bir şeyden ibaret olduğunu yani renk ve şekillerin o tek şeyin tecellî tezahür ve safhalarından başka bir şey olmadığını açıklamıştır. İkinci Meşrutiyet'in önemli gazeteci ve yazarlarından biri olan Filibeli Ahmet Hilmi felsefi düşüncelerini ve vahdet-i vücud anlayışını en bilinen eseri olan A'mâk-ı Hayâl adlı elinizdeki bu romanda akıcı ve açık bir dille anlatır. Düşünürümüz bu eserinde Mutlak Varlığın tevhidi (Allah'ın yegâne varlık kabul edilmesi) konusunda hiçbir taviz vermeyerek yaratıcı ile yaratık arasındaki irtibatı sağlamaya çalışmıştır. Dönemi içinde düşünce dünyasında bir kasırga gibi esen hele felsefî bir temeli olmayan çağın Türk toplumu içerisinde İslam düşüncesi karşısındaki materyalizmi ve diğer felsefî ekollerin metafizik alandaki yetersizliklerini ortaya koymuştur. Dahası bu problemlere İslamî bir yaklaşım getirilebileceğini vurgulamaktadır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 12 x 19,5 |
ISBN-10 | 9756743775 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 208 |