Gültekin Emre 1991-2006 yılları arasında yazmış olduğu şiir-şair yazılarını Kardeş Fırtınalar başlığıyla kitaplaştırdı.

Behçet Necatigil Edip Cansever Melih Cevdet Anday İlhan Berk Metin Altıok gibi ustalardan 50'li yaşlara gelmiş olmalarına rağmen hâlâ "genç kuşak" sayılan Haydar Ergülen Şükrü Erbaş Behçet Aysan Ali Cengizkan Hüseyin Ferhad ve Ali Asker Barut'a 70 yıllık Türk Şiirini kuşatmaya-yansıtmaya çalışan "Kardeş Fırtınalar" şiiri ve ele aldığı şairleri tek tek ve kardeşçe selamlıyor.


"Kardeş Fırtınalar"daki yazılarını ele aldığı şairlerin dizeleriyle kuran Gültekin Emre yazıya konu olan yeni yayınlanmış kitapla sınırlı kalmadan şairin o güne kadar yayımladığı tüm kitaplara uğrayarak "toplu" değerlendirmelere de ulaşıyor. Başta şiir olmak üzere tüm şairlere sevgiyle yaklaşan "Kardeş Fırtınalar"daki yazılar şiir eşliğinde yürüyen çarpıcı üslubunun yanı sıra şairlere taktığı sıfatlarla da ses getirecek bir kitap.


"Şiiri fırtına" şairi "fırtına estiren" olarak tanımlıyor Gültekin Emre; bu algının ürünü tanıtım-değerlendirme yazılarında Melih Cevdet Anday'dan İlhan Berk'e Ahmet Oktay'dan Gülten Akın'a Enis Batur'dan Hulki Aktunç'a Cevat Çapan'dan Refik Durbaş'a çok parçalı bir "Türk Şiiri Panoraması"na varıyor; her bir şairi "kardeşçe" adlandırıp selamlayarak: Ahmet Oktay "şiirimizin genç çınarı"; Gülten Akın "şiirimizin sevdalı rüzgârı"; Cevat Çapan "şiirimizin Fenikeli martısı"; Hulki Aktunç "şiirimizin yangın kavmi"; Erdal Alova "şiirimizin bitmeyen kenti"; Gülseli İnal "şiirimizin rüzgârla evli gelini"; Şükrü Erbaş "şiirimizin aynası kırık çocuğu"...