İslâm kültüründe kendine özgü zengin düşünce biçimiyle önemli bir yere sahip olan tasavvufî anlayış ve yaşayışın bireysel ve topsumsal gelişmelerde etkin bir rolü vardır. Osmanlı Devleti'nin son dönemine şâhit olan Muhammed Emin Er ilmî edebî ve sûfî kimliği ile temeyyüz etmiş bir şahsiyettir. Bu araştırmada böyle bir şahıs konu edinmektedir. Nakşbendî/Hâlidî şeyhi Muhammed Emin Er'in sûfî kimliğinin yanısıra kimliğini oluşturan diğer yönlerine de bu araştırmada değinilmiştir. Bu bağlamda: Kitabın birinci bölümünde yaşamış olduğu çevre ve hayatı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu kısımda genel olarak kendisinin yazmış olduğu hatıralar kendisi hakkında yazılmış olan eserler ve kendisiyle yapılmış olan söyleşiler esas alınmıştır. Eserin ikinci bölümde ilmi kişiliği kapsamında tespit edilebilen eserleri incelenmiş ve muhtevası hususunda bilgiler verilmiştir. Üçüncü bölümde ise eserlerinden istifade ederek ve ayrıca bazı öğrencileriyle yapmış olduğumuz görüşmelerden yararlanarak tasavvufî görüşleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.