Tükendi
Gelince Haber VerGerçek huzur insanın Rabbini tanıması ile başlar. Rabbini tanımak ise insanın kendini tanıması ile olur. Nefsini bilmek bir manada insanın haddini bilmesidir. Kulluk şuuru farkında olma şuurudur. Yani kulun kendi sınırlarını bilmesi hudûdullaha riayet etmesi demektir. Allah'ın kullarına merhameti ise yine kulların O'na olan itaati ile ilgilidir. İnsanı insan yapan bedeni özelliklerinden ziyâde mânevi durumu ruh yapısı kalp kıvamıdır. Allah insanın şekline ve şemâline bakmaz. Mü'minin kalbine nazar eder ve kalp kıvamına göre değer verir.Âhiret bu günden hazırlanılması gereken sonsuzluk yurdudur. Allah (c.c.)'ın huzuruna yüzü ak varabilmenin yolu da yine bu dünyadaki gayretimiz ölçüsünde Rabbimize kulluğumuzdan geçer.Rabbimiz dünyada mühlet olarak verdiği ömrün hesabını ahiret âleminde soracak ve insanlar dünyadaki amellerine göre karşılık görecektir. O halde dünyada hayat sürdürmenin gayesi nedir? Dünya'nın görünen nimetleri biz kullar için neler ifade etmelidir?Dünyanın bütün hevesleri gelip geçici olduğu gibi huzûru da vaat ettikleri de gelip geçicidir. İnsanın ruhlar aleminden başlayan serüveni; dünya hayatı kabir hayatı ve ahiret hayatı olarak sonsuz bir yolculuğu içine alır. Bu sonsuz yolculuğa gönlü huzûra ermiş kullar olarak çıkmanın tek yolu ise Allah (c.c.)'a tam bir teslimiyettir. Bu teslimiyet kalbi gönlü ve aklı O'nun zikri ile doldurmak hayatı bir denge içerisinde yaşamakla mümkün olabilir.Mü'min zamanı ganimet bilmeli. Rabbinin kendisine verdiği bir hediye olarak görmeli. Her gün yeniden başlamalı ve kulluk kıvamını gözden geçirmeli.Mü'minin diline asla 'keşke' ifadesi gelmemeli. Mü'min geçmişini nakış nakış örmeli ve bir gergef gibi güzel amelleri ile süslemeli. Zîra ömür sermayesi her bir adımda tükenmekte ve kendisine tanınan mühlet sona ermektedir. Küçük kıyamet kopmadan son nefes endişesi ile bir hayat sürdürmeli.Eyvah dememek için;Kalbi uyanık gönlü duru amelleri saf ve temiz bir insan olmalı. Mü'min hayatının her anında Allah demeli. Allah İsm-i Âzamını kalbinden diline dilinden fikrine fikrinden de bütün hayatına teşmil etmeli. Allah İsm-i Şerîfini gönlüne nakşetmeli her adımda dili İsm-i Celil ile meşgul olmalıdır. Mü'min kendi varlığından başlamak kaydı ile varlık âleminde şahit olduğu her şeye ibret nazarı ile bakmalı tezekkürle tefekküre dalmalı.Mü'min gönlü ilahi aşk ateşi ile yanan yandıkça kavrulan bir kalbe sahip olmalı. Her dem yeniden dirilen yeniden doğan ve aşk ile yeniden yola devam eden olmalıdır."Mü'minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O'nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler." (Enfal 2) ayet-i kerimesini fehvasınca kalpler titremeli iman lezzeti arttıkça artmalı.Elinizdeki bu eser fâni dünyadan âhiret âlemine hazırlık yapan mü'min gönüllerin yapması gereken bazı hususları hatırlatmaktan ibarettir. Bu eserde bulunan yazılar uzun bir zaman diliminde ruh dünyamızın imarı için kaleme alınan yazılardır.Kitabın içerisinde farklı konu başlıkları ve yazılar olmakla beraber asıl mevzuyu oluşturan "ahirete hazırlık ve Mü'minlik hayatımızda ehemmiyet göstermemiz gereken birkaç husus" ele alınmıştır.Osmanlı Pâdişahlarından Şâir Sultan Yavuz Sultan Selim'in şiirlerinde rastladığımızPâdişâh-ı âlem olmak kuru bir kavga imişBir Veli'ye bende olmak cümleden âlâ imişMısralarının da bize telkin ettiği "her şey geçici bâki olan Allah'tır" mefkûresinden hareketle yegâne gâye; İlâhi rıza o rızayı elde etmek için mü'minlik kıvamında bir hayattır. Âhiret hayatına hazırlık bu hazırlık için lazım olan Tasavvufî bir terbiyedir. Bu satırların yazılış gayesi bundan ibarettir.Şâire Tahsîne Hanım'ın güzel mısralarında farklı bir duygu haline gelen şu dizelerle Eyvah demeden Allah diyelim ve bu kitabın mahdud satırlarına Bismillah diyelim:Erler demine destur alalımPervaneye bak ibret alalımAşkın ateşine gel bir yanalımPervaneye bak ibret alalımDevrana girip seyran edelimEyvah demeden Allah diyelimLâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh huGünler geceler durmaz geçiyorSermayen olan ömrün bitiyorBülbüllere bak efgan ediyorEy gonca açıl mevsim geçiyorDevrana girip seyran edelimEyvah demeden Allah diyelimLâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh huEy yolcu biraz sen dinle beniKervan geçiyor sen kalma geriYusuf denilen dünya güzeliFethetti bugün kalbi saferiSalih Zeki MeriçBaşakşehir/2014
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2014 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 9944836418 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Gerçek huzur insanın Rabbini tanıması ile başlar. Rabbini tanımak ise insanın kendini tanıması ile olur. Nefsini bilmek bir manada insanın haddini bilmesidir. Kulluk şuuru farkında olma şuurudur. Yani kulun kendi sınırlarını bilmesi hudûdullaha riayet etmesi demektir. Allah'ın kullarına merhameti ise yine kulların O'na olan itaati ile ilgilidir. İnsanı insan yapan bedeni özelliklerinden ziyâde mânevi durumu ruh yapısı kalp kıvamıdır. Allah insanın şekline ve şemâline bakmaz. Mü'minin kalbine nazar eder ve kalp kıvamına göre değer verir.Âhiret bu günden hazırlanılması gereken sonsuzluk yurdudur. Allah (c.c.)'ın huzuruna yüzü ak varabilmenin yolu da yine bu dünyadaki gayretimiz ölçüsünde Rabbimize kulluğumuzdan geçer.Rabbimiz dünyada mühlet olarak verdiği ömrün hesabını ahiret âleminde soracak ve insanlar dünyadaki amellerine göre karşılık görecektir. O halde dünyada hayat sürdürmenin gayesi nedir? Dünya'nın görünen nimetleri biz kullar için neler ifade etmelidir?Dünyanın bütün hevesleri gelip geçici olduğu gibi huzûru da vaat ettikleri de gelip geçicidir. İnsanın ruhlar aleminden başlayan serüveni; dünya hayatı kabir hayatı ve ahiret hayatı olarak sonsuz bir yolculuğu içine alır. Bu sonsuz yolculuğa gönlü huzûra ermiş kullar olarak çıkmanın tek yolu ise Allah (c.c.)'a tam bir teslimiyettir. Bu teslimiyet kalbi gönlü ve aklı O'nun zikri ile doldurmak hayatı bir denge içerisinde yaşamakla mümkün olabilir.Mü'min zamanı ganimet bilmeli. Rabbinin kendisine verdiği bir hediye olarak görmeli. Her gün yeniden başlamalı ve kulluk kıvamını gözden geçirmeli.Mü'minin diline asla 'keşke' ifadesi gelmemeli. Mü'min geçmişini nakış nakış örmeli ve bir gergef gibi güzel amelleri ile süslemeli. Zîra ömür sermayesi her bir adımda tükenmekte ve kendisine tanınan mühlet sona ermektedir. Küçük kıyamet kopmadan son nefes endişesi ile bir hayat sürdürmeli.Eyvah dememek için;Kalbi uyanık gönlü duru amelleri saf ve temiz bir insan olmalı. Mü'min hayatının her anında Allah demeli. Allah İsm-i Âzamını kalbinden diline dilinden fikrine fikrinden de bütün hayatına teşmil etmeli. Allah İsm-i Şerîfini gönlüne nakşetmeli her adımda dili İsm-i Celil ile meşgul olmalıdır. Mü'min kendi varlığından başlamak kaydı ile varlık âleminde şahit olduğu her şeye ibret nazarı ile bakmalı tezekkürle tefekküre dalmalı.Mü'min gönlü ilahi aşk ateşi ile yanan yandıkça kavrulan bir kalbe sahip olmalı. Her dem yeniden dirilen yeniden doğan ve aşk ile yeniden yola devam eden olmalıdır."Mü'minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O'nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler." (Enfal 2) ayet-i kerimesini fehvasınca kalpler titremeli iman lezzeti arttıkça artmalı.Elinizdeki bu eser fâni dünyadan âhiret âlemine hazırlık yapan mü'min gönüllerin yapması gereken bazı hususları hatırlatmaktan ibarettir. Bu eserde bulunan yazılar uzun bir zaman diliminde ruh dünyamızın imarı için kaleme alınan yazılardır.Kitabın içerisinde farklı konu başlıkları ve yazılar olmakla beraber asıl mevzuyu oluşturan "ahirete hazırlık ve Mü'minlik hayatımızda ehemmiyet göstermemiz gereken birkaç husus" ele alınmıştır.Osmanlı Pâdişahlarından Şâir Sultan Yavuz Sultan Selim'in şiirlerinde rastladığımızPâdişâh-ı âlem olmak kuru bir kavga imişBir Veli'ye bende olmak cümleden âlâ imişMısralarının da bize telkin ettiği "her şey geçici bâki olan Allah'tır" mefkûresinden hareketle yegâne gâye; İlâhi rıza o rızayı elde etmek için mü'minlik kıvamında bir hayattır. Âhiret hayatına hazırlık bu hazırlık için lazım olan Tasavvufî bir terbiyedir. Bu satırların yazılış gayesi bundan ibarettir.Şâire Tahsîne Hanım'ın güzel mısralarında farklı bir duygu haline gelen şu dizelerle Eyvah demeden Allah diyelim ve bu kitabın mahdud satırlarına Bismillah diyelim:Erler demine destur alalımPervaneye bak ibret alalımAşkın ateşine gel bir yanalımPervaneye bak ibret alalımDevrana girip seyran edelimEyvah demeden Allah diyelimLâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh huGünler geceler durmaz geçiyorSermayen olan ömrün bitiyorBülbüllere bak efgan ediyorEy gonca açıl mevsim geçiyorDevrana girip seyran edelimEyvah demeden Allah diyelimLâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh Lâ ilâhe illallâh huEy yolcu biraz sen dinle beniKervan geçiyor sen kalma geriYusuf denilen dünya güzeliFethetti bugün kalbi saferiSalih Zeki MeriçBaşakşehir/2014
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2014 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 9944836418 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |