Tükendi
Gelince Haber Ver"Bana sarıl!" dedi Devrim! İnsanoğlu yaşamın cıva ağırlığındaki yüklerinde en yakınını dayanak görür. Hz. Muhammed'in Mekke müşriklerinin baskılarının ayyuka çıktığı bir dönemde hanımı Hz. Hatice'ye "Bana sarıl!" dediğini ilk kez duyduğunda "Hayatın her türlü zorluğunda pişen Allah Resul'ünün buna ne ihtiyacı olabilir?" demiş sonrasında da günlerce Hz. Muhammed'in o anki hissiyatını tahlil etmeye çalışmıştı. Düşünceleri de zamanla netleşmişti. Arayış içerisinde olan halkın "Emin" sıfatı verdiği bir insan; sık sık mağarada uzlete çekilmekte eşyanın hakikatini araştırmakta hakikatin Hakikatçisini düşünmekteydi. Aniden kendisine görünen; ancak o zamana kadar görmediği bir varlık ve o varlığın getirdiği emanetin inci gibi dizili "Oku! Yaradan Rabbinin emriyle oku! O insanı alaktan yarattı..." diye vahiy damlalarını işitivermişti. Sonrasında da o muazzam mücadele yılları başlamıştı... Eşyanın hakikatini ararken eşyanın hakikatinin Belirleyicisinden gelen ifadedeki; "Oku!" emri Cebrail'in fiziki görüntüsü o anlarda yalnız bulunuşu gibi etkenler; Hz. Muhammed'de tarifi zor bir duruma neden olmuştu. Şüphesiz bu durum Hz. Muhammed'in de farkında olduğu ve kendisine yüklenen değerin ağırlığındandı. Öyle bir yük ki bu yükün Kur'an ifadesinde karşılığı "Biz emaneti göklere yere ve dağlara arz ettik onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ondan korktular da; onu insan yüklendi.." idi. Bu yük bir hayat nizamıydı! Nizamın kabulü mutlak ilim sahibi olan Allah'a teslimiyet; reddi ise zulüm ve cehaletten başka bir tarifi olmayan çıkmazı ifade etmektedir... Birçok açıdan irdelemişti "Bana sarıl!" talebinin anlamını. Epey de yaklaşmıştı hani net olarak aradığı cevaba...
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2015 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6059078535 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 464 |
"Bana sarıl!" dedi Devrim! İnsanoğlu yaşamın cıva ağırlığındaki yüklerinde en yakınını dayanak görür. Hz. Muhammed'in Mekke müşriklerinin baskılarının ayyuka çıktığı bir dönemde hanımı Hz. Hatice'ye "Bana sarıl!" dediğini ilk kez duyduğunda "Hayatın her türlü zorluğunda pişen Allah Resul'ünün buna ne ihtiyacı olabilir?" demiş sonrasında da günlerce Hz. Muhammed'in o anki hissiyatını tahlil etmeye çalışmıştı. Düşünceleri de zamanla netleşmişti. Arayış içerisinde olan halkın "Emin" sıfatı verdiği bir insan; sık sık mağarada uzlete çekilmekte eşyanın hakikatini araştırmakta hakikatin Hakikatçisini düşünmekteydi. Aniden kendisine görünen; ancak o zamana kadar görmediği bir varlık ve o varlığın getirdiği emanetin inci gibi dizili "Oku! Yaradan Rabbinin emriyle oku! O insanı alaktan yarattı..." diye vahiy damlalarını işitivermişti. Sonrasında da o muazzam mücadele yılları başlamıştı... Eşyanın hakikatini ararken eşyanın hakikatinin Belirleyicisinden gelen ifadedeki; "Oku!" emri Cebrail'in fiziki görüntüsü o anlarda yalnız bulunuşu gibi etkenler; Hz. Muhammed'de tarifi zor bir duruma neden olmuştu. Şüphesiz bu durum Hz. Muhammed'in de farkında olduğu ve kendisine yüklenen değerin ağırlığındandı. Öyle bir yük ki bu yükün Kur'an ifadesinde karşılığı "Biz emaneti göklere yere ve dağlara arz ettik onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar ondan korktular da; onu insan yüklendi.." idi. Bu yük bir hayat nizamıydı! Nizamın kabulü mutlak ilim sahibi olan Allah'a teslimiyet; reddi ise zulüm ve cehaletten başka bir tarifi olmayan çıkmazı ifade etmektedir... Birçok açıdan irdelemişti "Bana sarıl!" talebinin anlamını. Epey de yaklaşmıştı hani net olarak aradığı cevaba...
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2015 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6059078535 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 464 |