Tükendi
Gelince Haber VerFakir Baykurt öykülerinde köy yaşamının sertliği yoksulluk cahillik taassup batıl inanç sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran "sıradan insanı" yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.İlk basımı 1993'de yapılan Bizim İnce Kızlar'ı yeniden okurla buluşturuyoruz:Yeni zamanda Duisburg'ta kadınlar şimdiye kadar "erkek işi" sayılan işlere karakucak daldı. Bir iki yıldır otobüs tramvay da sürüyorlar. Başımı çevirip en öne sürücünün oturduğu bölüme bakıyorum. Yanında ince uzun fidan boylu biri dikiliyor. Konuşuyorlar. Sürekli indi bindiler oluyor. Tramvay hep dolu. İşçiler işçi çocukları bir yerlerden kalkıp bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Ben bugün onca ses arasından nedense hep Türkçeleri seçiyorum. Ama beni etkileyen o tatlı sesi bir türlü bulamıyorum. Deli olacağım. Yolum da bitiyor; Sığır Kapısı denilen yerde inmem gerekiyor. Üzgünüm; bir yenilmişlik duygusu içinde ön kapıya doğru yürüyorum.Hemen dibimde "Vallayi çok iyi etmişin Emine!" diyor biri: "Bu yılın sonunda ben de senin gibi çalışmaya başlarım. Neden dersen artık okul bitiyor! Ne yapıp edip bir iş bulmam gerekir..."(Bizim İnce Kızlar)
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2019 |
Baskı | 4 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21,5 |
ISBN-10 | 9750407178 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 158 |
Fakir Baykurt öykülerinde köy yaşamının sertliği yoksulluk cahillik taassup batıl inanç sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran "sıradan insanı" yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.İlk basımı 1993'de yapılan Bizim İnce Kızlar'ı yeniden okurla buluşturuyoruz:Yeni zamanda Duisburg'ta kadınlar şimdiye kadar "erkek işi" sayılan işlere karakucak daldı. Bir iki yıldır otobüs tramvay da sürüyorlar. Başımı çevirip en öne sürücünün oturduğu bölüme bakıyorum. Yanında ince uzun fidan boylu biri dikiliyor. Konuşuyorlar. Sürekli indi bindiler oluyor. Tramvay hep dolu. İşçiler işçi çocukları bir yerlerden kalkıp bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Ben bugün onca ses arasından nedense hep Türkçeleri seçiyorum. Ama beni etkileyen o tatlı sesi bir türlü bulamıyorum. Deli olacağım. Yolum da bitiyor; Sığır Kapısı denilen yerde inmem gerekiyor. Üzgünüm; bir yenilmişlik duygusu içinde ön kapıya doğru yürüyorum.Hemen dibimde "Vallayi çok iyi etmişin Emine!" diyor biri: "Bu yılın sonunda ben de senin gibi çalışmaya başlarım. Neden dersen artık okul bitiyor! Ne yapıp edip bir iş bulmam gerekir..."(Bizim İnce Kızlar)
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2019 |
Baskı | 4 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21,5 |
ISBN-10 | 9750407178 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 158 |