Tükendi
Gelince Haber VerRen Nehri'nin doğusu Alpler'in ve Tuna Nehri'nin kuzeyinde uzanan uçsuz bucaksız alana Romalı yazarlar barbaricum yani "barbarların ülkesi" diyorlardı. Burada kendilerine özgü bir siyasi iktisadi ve toplumsal örgütlenme içinde yaşayan pagan kavimlerin Roma İmparatorluğu ve Hıristiyanlık ile kurdukları ilişki Avrupa'nın çehresini belirledi. Polonyalı ortaçağ tarihçisi Karol Modzelewski özellikle Germenlere ve Slavlara ilişkin kaynakları karşılaştırmalı bir bakış açısıyla çok yaratıcı bir eleştirel okumaya tabi tutarak Avrupa tarihinin bu belirleyici dönemine yepyeni bir yorum getiriyor. Barbarlar hakkındaki tüm klasik anlatıları Caesar'dan Tacitus'a Bede'den Saxo Grammaticus'a kadar süzgeçten geçiren Modzelewski daha sonra eski Roma topraklarında kurulan krallıkların yasa derlemelerini karşılaştırmalı bir yaklaşımla ele alıyor. Yazar Roma hukuku Hıristiyanlık ve barbar kavimlerin kolektif anlayışlarının nasıl iç içe geçtiğini göstererek kabileden devlete uzanan süreci irdeliyor. Sonuçta da Avrupa kültürünü sadece Akdeniz ve Hıristiyan mirasına bağlayan genel kabulün aksine Avrupa'nın kültürel çeşitliliğinde hiç azımsanamayacak bir etki yapan "barbar" kavimleri de kapsayan yeni bir tarihsel soyzinciri öneriyor: Avrupa'nın kendi tarihine bakarken "barbar" geçmişini de hesaba katması gerektiğini hatırlatıyor. Karol Modzelewski farklı Germen ve Slav kavimlerine ilişkin kaynakların geneline hâkim olan ender ortaçağ tarihçilerinden biridir. Polonya'daki demokratik muhalefet hareketinin önde gelen isimlerinden de olan Modzelewski Solidarnosc'un kurucuları arasında yer almış üç kez tutuklanıp toplam 7 yıldan fazla hapis yatmıştır. 1989-1991 arasında Polonya Senatosu üyeliği yapan Modzelewski bugün Varşova Üniversitesi Tarih Enstitüsü'nde profesördür. Ayrıca Collège de France EHESS (Paris) ve La Sapienza Üniversitesi'nde (Roma) ders vermiştir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 15,5 x 23 |
ISBN-10 | 6053603597 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 480 |
Ren Nehri'nin doğusu Alpler'in ve Tuna Nehri'nin kuzeyinde uzanan uçsuz bucaksız alana Romalı yazarlar barbaricum yani "barbarların ülkesi" diyorlardı. Burada kendilerine özgü bir siyasi iktisadi ve toplumsal örgütlenme içinde yaşayan pagan kavimlerin Roma İmparatorluğu ve Hıristiyanlık ile kurdukları ilişki Avrupa'nın çehresini belirledi. Polonyalı ortaçağ tarihçisi Karol Modzelewski özellikle Germenlere ve Slavlara ilişkin kaynakları karşılaştırmalı bir bakış açısıyla çok yaratıcı bir eleştirel okumaya tabi tutarak Avrupa tarihinin bu belirleyici dönemine yepyeni bir yorum getiriyor. Barbarlar hakkındaki tüm klasik anlatıları Caesar'dan Tacitus'a Bede'den Saxo Grammaticus'a kadar süzgeçten geçiren Modzelewski daha sonra eski Roma topraklarında kurulan krallıkların yasa derlemelerini karşılaştırmalı bir yaklaşımla ele alıyor. Yazar Roma hukuku Hıristiyanlık ve barbar kavimlerin kolektif anlayışlarının nasıl iç içe geçtiğini göstererek kabileden devlete uzanan süreci irdeliyor. Sonuçta da Avrupa kültürünü sadece Akdeniz ve Hıristiyan mirasına bağlayan genel kabulün aksine Avrupa'nın kültürel çeşitliliğinde hiç azımsanamayacak bir etki yapan "barbar" kavimleri de kapsayan yeni bir tarihsel soyzinciri öneriyor: Avrupa'nın kendi tarihine bakarken "barbar" geçmişini de hesaba katması gerektiğini hatırlatıyor. Karol Modzelewski farklı Germen ve Slav kavimlerine ilişkin kaynakların geneline hâkim olan ender ortaçağ tarihçilerinden biridir. Polonya'daki demokratik muhalefet hareketinin önde gelen isimlerinden de olan Modzelewski Solidarnosc'un kurucuları arasında yer almış üç kez tutuklanıp toplam 7 yıldan fazla hapis yatmıştır. 1989-1991 arasında Polonya Senatosu üyeliği yapan Modzelewski bugün Varşova Üniversitesi Tarih Enstitüsü'nde profesördür. Ayrıca Collège de France EHESS (Paris) ve La Sapienza Üniversitesi'nde (Roma) ders vermiştir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 15,5 x 23 |
ISBN-10 | 6053603597 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 480 |