Tükendi
Gelince Haber VerMehmet Eroğlu ilk beş romanında solcu ve eylemci kimlikli kahramanları öykülerinin odağına yerleştirirken "Yüz 1981"de kendi hayatının bile başrolünü oynamamış 1990 sonrasında çevremizde rastlayabileceğimiz sıradan bir tipi öne çıkarır. Bu açıdan "Yüz: 1981" yazarın 12 Eylül sonrası insanını mercek altına alma niyeti taşıyan romanıdır. "Hayatının kalıcı bir özü olmayan erdemlerle arasına sisli bir uzaklık yerleştirilmiş; aşk bağlılık tutku gibi kavramların üzerinde acemi bir terzinin elinden çıkmış elbiseler gibi eğreti durduğu" kendini aşık olmaktan kaçındığı sadece ilişki kurmayı yeğlediği kadınların terazisinde tartan; kişiliği hiç hayal gücü içermeyen bir Anti-Kahraman Mehmet Eroğlu'nun bıçağı altındadır artık.En önemli becerisi para kazanmak olan bu Anti-Kahraman günün birinde hayatını alt üst edecek iki sır keşfeder: Yüzünün -onu başkalarından gizleyen- olağanüstü değişme yeteneği ve geçmişte birlikte olduğu 25 yaşındaki dört kadını birbirine bağlayan gizemli bir bağ! Hüznü nedeniyle sarı rengi uygun gördüğü Duygu berrak neşesi için maviyi yakıştırdığı Sevda masumiyeti nedeniyle beyazı verdiği Ferda yaşama sevince edinememiş kasvetli ve bükülmeyen hep düz kalmış usdışı bir gökkuşağına benzettiği Işık... Ve ülkemize de benzetebileceğimiz büyük Güney kanadını ana yapıya bağlayan çizgide derin bir çatlağın ortaya çıktığı bir bina. Burada yaşayan bina sakinlerinin arasındaki kavgalara sıkışmış Anti-Kahraman dehşet ve korkuyla bu iki sırrın peşine takılır. Yüzünden bu gizemli kadınlara doğru akan bulaşıcı tehlikeli şey nedir? Kendi varlığı da tehlikede midir?Olaylar ilerledikçe 12 Eylül sonrasında toplumumuza zorla dayatılan hayat ve insan tipinin belirgin bir resmi ortaya çıkar; toplumsal vicdanımızın nasıl sığlaştığı gözler önüne serilir korkutucu sırlar çözülür: Anti-Kahraman'ın kurbanları olan Işık Duygu Sevda ve Ferda arasındaki bağ sandığından da karmaşıktır ve dördü birlikte kutsal değerli yaşamı oluşturmaktadırlar. Fantastik serüven unsurları taşıyan "Yüz: 1981" bu bulaşıcı zehrin açığa çıkarılması adının konmasıdır.Türkçe'si anlatım zenginliği sıradışı benzetme ve kişilik betimlemeleriyle Mehmet Eroğlu'nun üslubunda bir aşama sayılabilecek olan roman Anti-Kahraman'ın bize seslenişiyle sona erer: "Kimseye iyilik etmemiş olmanın da bir çeşit kötülük sayıldığını kabullenemem... Tekrarlıyorum: Ben suçsuzum. Eğer suçluysam bile unutmayın en çok sizinki kadardır bu..."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2005 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 9758829774 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 455 |
Mehmet Eroğlu ilk beş romanında solcu ve eylemci kimlikli kahramanları öykülerinin odağına yerleştirirken "Yüz 1981"de kendi hayatının bile başrolünü oynamamış 1990 sonrasında çevremizde rastlayabileceğimiz sıradan bir tipi öne çıkarır. Bu açıdan "Yüz: 1981" yazarın 12 Eylül sonrası insanını mercek altına alma niyeti taşıyan romanıdır. "Hayatının kalıcı bir özü olmayan erdemlerle arasına sisli bir uzaklık yerleştirilmiş; aşk bağlılık tutku gibi kavramların üzerinde acemi bir terzinin elinden çıkmış elbiseler gibi eğreti durduğu" kendini aşık olmaktan kaçındığı sadece ilişki kurmayı yeğlediği kadınların terazisinde tartan; kişiliği hiç hayal gücü içermeyen bir Anti-Kahraman Mehmet Eroğlu'nun bıçağı altındadır artık.En önemli becerisi para kazanmak olan bu Anti-Kahraman günün birinde hayatını alt üst edecek iki sır keşfeder: Yüzünün -onu başkalarından gizleyen- olağanüstü değişme yeteneği ve geçmişte birlikte olduğu 25 yaşındaki dört kadını birbirine bağlayan gizemli bir bağ! Hüznü nedeniyle sarı rengi uygun gördüğü Duygu berrak neşesi için maviyi yakıştırdığı Sevda masumiyeti nedeniyle beyazı verdiği Ferda yaşama sevince edinememiş kasvetli ve bükülmeyen hep düz kalmış usdışı bir gökkuşağına benzettiği Işık... Ve ülkemize de benzetebileceğimiz büyük Güney kanadını ana yapıya bağlayan çizgide derin bir çatlağın ortaya çıktığı bir bina. Burada yaşayan bina sakinlerinin arasındaki kavgalara sıkışmış Anti-Kahraman dehşet ve korkuyla bu iki sırrın peşine takılır. Yüzünden bu gizemli kadınlara doğru akan bulaşıcı tehlikeli şey nedir? Kendi varlığı da tehlikede midir?Olaylar ilerledikçe 12 Eylül sonrasında toplumumuza zorla dayatılan hayat ve insan tipinin belirgin bir resmi ortaya çıkar; toplumsal vicdanımızın nasıl sığlaştığı gözler önüne serilir korkutucu sırlar çözülür: Anti-Kahraman'ın kurbanları olan Işık Duygu Sevda ve Ferda arasındaki bağ sandığından da karmaşıktır ve dördü birlikte kutsal değerli yaşamı oluşturmaktadırlar. Fantastik serüven unsurları taşıyan "Yüz: 1981" bu bulaşıcı zehrin açığa çıkarılması adının konmasıdır.Türkçe'si anlatım zenginliği sıradışı benzetme ve kişilik betimlemeleriyle Mehmet Eroğlu'nun üslubunda bir aşama sayılabilecek olan roman Anti-Kahraman'ın bize seslenişiyle sona erer: "Kimseye iyilik etmemiş olmanın da bir çeşit kötülük sayıldığını kabullenemem... Tekrarlıyorum: Ben suçsuzum. Eğer suçluysam bile unutmayın en çok sizinki kadardır bu..."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2005 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 9758829774 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 455 |