Hesabım
Sepetim
14 Mart 1909 yılında Fife’de doğmuş olan W.Montgomery Watt, Batı’da İslam’ın önde gelen Müslüman olmayan bir tercümandır. Babası hala bebekken öldü ve tek çocukken Edinburgh'ta annesi, amcası ve teyzesi tarafından büyütüldü. 2006 yılında ise hayata veda etmiştir.
W. Montgomery Watt, hizmet vermiş olduğu alanlar aşağıda verilmiştir.
Ahlak Felsefesi Öğretim Görevlisi
Edinburgh Üniversitesi
Eski Felsefe Öğretim Görevlisi
Arap ve İslam Araştırmaları Profesörü
Arap uzmanı Kudüs Piskoposu
Başkan, İngiliz Oryantalistler Derneği
Başlangıçta felsefe ve teoloji alanında uzmanlaşmasına rağmen, Ahmadi ikna eden Hintli bir lodger ile uzun konuşmalar yaparak İslam'la ilgilenmeye başladı. Arapça ciddi çalışması Edinburgh Oryantalist Richard Bell ile başladı. 1939'da Piskoposluk Kilisesi'nde görevlendirildi. Daha sonra Kudüs Piskoposuna papaz olarak atanması, İslam'a olan ilgisini yeni bir seviyeye taşıdı.
İskoçya'ya döndükten kısa bir süre sonra, 1946'da Edinburgh'da Arapça'da Öğretim Görevlisi olarak atandı; orada neredeyse tüm uzun ve verimli kariyerini geçirdi. 1964'te kişisel sandalye ile ödüllendirildi ve 1979'da emekli oldu.
Birçok ünlü İskoçdan farklı olarak, Watt servetini sınırın güneyinde aramadı, ancak 1947'de Edinburgh'un hemen dışındaki Dalkeith'te büyüleyici bir eve yerleşti. Orada o ve karısı Jean (née Donaldson), evlendi 1943, uzun ve mutlu bir yaşam sürdü. Akademik görevlerinin yanı sıra Watt, İskoç Piskoposluk Kilisesi'nin hizmet bakanı olarak, yıllarca sakatlık onu evine hapsedene kadar devam etti. 1960'tan beri ekümenik Iona Topluluğu'nun bir üyesi olarak kaldı.
Watt'ın geniş bilimsel çıktısı ismini Orta Doğu, Hint yarımadası, Malezya ve Endonezya'nın yanı sıra Batı'da da ünlendi. 1962'de konuyu daha geniş bir okuyucu kitlesine getirmek için son derece başarılı İslami Araştırmalar serisini kuran Edinburgh Üniversitesi Basın tarihinde yükselen bir şahsiyetti. Diğer kitapları çok sayıda başka dile çevrildi.
İslâm hakkındaki ilk kitapları öncelikle Hz. Muhammed'in kariyerine odaklanmıştır. Orijinal Arap kaynaklarının yakın bir analizine dayanırlar ve Mekke'deki Muhammed (1953) ve özellikle Medine'deki Muhammed (1956) adlı iki eser klasik çalışmalar olmaya devam etmektedir. Doktora konusu olan Erken İslam'da Özgürlük ve Öngörü 1948'de yayınlandı ve tüm hayatı boyunca onunla birlikte kalan İslam teolojisine ilgi duyduğunu ortaya koydu. Büyük orta çağ Müslüman bilgin Ebu Hamid el Gazali'nin (Gazali'nin İnanç ve Uygulaması, 1953) manevi "otobiyografisini" tercüme etti ve bunu Gazali'nin Müslüman Entelektüel (1963) başlıklı mükemmel bir çalışmasıyla takip etti. Belki de İslam teolojisi alanındaki en iyi başarısı, onun hâkim İslami Düşünceyi Biçimlendirici Dönemi (1973) idi.
Teoloji üzerine yapılan bu çalışmalar için Watt sadece birincil Arapça kaynaklara değil, aynı zamanda mükemmel Almanca okuma bilgisi nedeniyle, 19. yüzyıl Alman İslam bursunun büyük öncü geleneklerinden yararlanabilir. Özellikle sonraki yıllarda Watt'ın yazdığı yazı Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki diyalog ve bu alanda örneğin Müslüman-Hristiyan Karşılaşmaları: algılar ve yanlış algılamalar (1991) yayınladı. Ayrıca Hristiyan meseleleri üzerine sürekli yayın yaptı ve kendi inancı sadece Hristiyanlık tartışmasına değil, aynı zamanda İslam hakkında söylediklerine de manevi bir boyut kazandırdı.
Watt'a birçok akademik ödül verildi; Toronto Üniversitesi, Collège de France ve Georgetown Üniversitesi'nde misafir profesörlükler yaptı ve Amerikan Giorgio Levi Della Vida Madalyası'nı aldı ve ilk ödülü alan İngiliz Orta Doğu Araştırmaları Derneği ödülü aldı.
Batı'daki son İslamofobi dalgasından çok önce Watt, Müslümanlarla olan şeytanları değil diyalogları savundu. Dönüşümün uygunluğundan şüphe duydu ve tüm inançlardan olanların materyalizm ve sekülerleşmenin gelgitini düzeltmek için dostluk içinde iş birliği yapması gerektiğini hissetti. Önceki nesillerden gelen bazı Oryantalist bilginlerin aksine, Watt gerçekten de Kuran'ın ilahi ilham aldığından ve Muhammed'in doğrudan Tanrı'dan gerçek dini deneyimler aldığından emindi. Watt, Batı'da İslam peygamberine dair korkunç orta çağ yanılgılarını sürdürmeye çalışanları kınadı.
Bazı radikal teolojik görüşleri ifade etmekten korkmadı bazı Hıristiyan dini çevrelerinde tartışmalı olanları. Sık sık, İslami çalışmasının kendi Hristiyan inancında kendisine ne uyguladığını soruyordu. Doğrudan bir sonuç olarak, Tanrı'nın tavizsiz birliğine İslami vurgunun, onun Kuran'da kuvvetli bir şekilde tektanrıcılığı zedeleyen saldırıya uğrayan Üçlü Birlik'in Hıristiyan doktrini üzerinde yeniden düşünmesine neden olduğunu iddia etti.
İslam'dan etkilenen ve her biri Tanrı'nın özel niteliklerini ifade eden 99 Tanrı adıyla, Watt Latince "persona" kelimesine geri döndü; bu, şu anda olduğu gibi "bireysel" değil, "yüz" veya "maske" anlamına geliyordu. İngilizce ve Üçlü Birliğin daha doğru bir yorumunun, Tanrı'nın üç kişiden oluştuğunu göstermeyeceği görüşünü formüle etti. Onun için, Üçlü Birlik aynı Tanrı'nın üç farklı "yüzünü" temsil eder.
Her zaman utangaç bir adam, Dalkeith'te veya Fife kıyısındaki Crail'deki yaz evinde, yürürken, bahçecilikte, pul koleksiyonculuğunda ve son olarak, aşırı yaşlılıkta, ailenin basit hayatından zevk aldı. Günde birkaç bulmaca yapıyor.
14 Mart 1909 yılında Fife’de doğmuş olan W.Montgomery Watt, Batı’da İslam’ın önde gelen Müslüman olmayan bir tercümandır. Babası hala bebekken öldü ve tek çocukken Edinburgh'ta annesi, amcası ve teyzesi tarafından büyütüldü. 2006 yılında ise hayata veda etmiştir.
W. Montgomery Watt, hizmet vermiş olduğu alanlar aşağıda verilmiştir.
Ahlak Felsefesi Öğretim Görevlisi
Edinburgh Üniversitesi
Eski Felsefe Öğretim Görevlisi
Arap ve İslam Araştırmaları Profesörü
Arap uzmanı Kudüs Piskoposu
Başkan, İngiliz Oryantalistler Derneği
Başlangıçta felsefe ve teoloji alanında uzmanlaşmasına rağmen, Ahmadi ikna eden Hintli bir lodger ile uzun konuşmalar yaparak İslam'la ilgilenmeye başladı. Arapça ciddi çalışması Edinburgh Oryantalist Richard Bell ile başladı. 1939'da Piskoposluk Kilisesi'nde görevlendirildi. Daha sonra Kudüs Piskoposuna papaz olarak atanması, İslam'a olan ilgisini yeni bir seviyeye taşıdı.
İskoçya'ya döndükten kısa bir süre sonra, 1946'da Edinburgh'da Arapça'da Öğretim Görevlisi olarak atandı; orada neredeyse tüm uzun ve verimli kariyerini geçirdi. 1964'te kişisel sandalye ile ödüllendirildi ve 1979'da emekli oldu.
Birçok ünlü İskoçdan farklı olarak, Watt servetini sınırın güneyinde aramadı, ancak 1947'de Edinburgh'un hemen dışındaki Dalkeith'te büyüleyici bir eve yerleşti. Orada o ve karısı Jean (née Donaldson), evlendi 1943, uzun ve mutlu bir yaşam sürdü. Akademik görevlerinin yanı sıra Watt, İskoç Piskoposluk Kilisesi'nin hizmet bakanı olarak, yıllarca sakatlık onu evine hapsedene kadar devam etti. 1960'tan beri ekümenik Iona Topluluğu'nun bir üyesi olarak kaldı.
Watt'ın geniş bilimsel çıktısı ismini Orta Doğu, Hint yarımadası, Malezya ve Endonezya'nın yanı sıra Batı'da da ünlendi. 1962'de konuyu daha geniş bir okuyucu kitlesine getirmek için son derece başarılı İslami Araştırmalar serisini kuran Edinburgh Üniversitesi Basın tarihinde yükselen bir şahsiyetti. Diğer kitapları çok sayıda başka dile çevrildi.
İslâm hakkındaki ilk kitapları öncelikle Hz. Muhammed'in kariyerine odaklanmıştır. Orijinal Arap kaynaklarının yakın bir analizine dayanırlar ve Mekke'deki Muhammed (1953) ve özellikle Medine'deki Muhammed (1956) adlı iki eser klasik çalışmalar olmaya devam etmektedir. Doktora konusu olan Erken İslam'da Özgürlük ve Öngörü 1948'de yayınlandı ve tüm hayatı boyunca onunla birlikte kalan İslam teolojisine ilgi duyduğunu ortaya koydu. Büyük orta çağ Müslüman bilgin Ebu Hamid el Gazali'nin (Gazali'nin İnanç ve Uygulaması, 1953) manevi "otobiyografisini" tercüme etti ve bunu Gazali'nin Müslüman Entelektüel (1963) başlıklı mükemmel bir çalışmasıyla takip etti. Belki de İslam teolojisi alanındaki en iyi başarısı, onun hâkim İslami Düşünceyi Biçimlendirici Dönemi (1973) idi.
Teoloji üzerine yapılan bu çalışmalar için Watt sadece birincil Arapça kaynaklara değil, aynı zamanda mükemmel Almanca okuma bilgisi nedeniyle, 19. yüzyıl Alman İslam bursunun büyük öncü geleneklerinden yararlanabilir. Özellikle sonraki yıllarda Watt'ın yazdığı yazı Hristiyanlar ve Müslümanlar arasındaki diyalog ve bu alanda örneğin Müslüman-Hristiyan Karşılaşmaları: algılar ve yanlış algılamalar (1991) yayınladı. Ayrıca Hristiyan meseleleri üzerine sürekli yayın yaptı ve kendi inancı sadece Hristiyanlık tartışmasına değil, aynı zamanda İslam hakkında söylediklerine de manevi bir boyut kazandırdı.
Watt'a birçok akademik ödül verildi; Toronto Üniversitesi, Collège de France ve Georgetown Üniversitesi'nde misafir profesörlükler yaptı ve Amerikan Giorgio Levi Della Vida Madalyası'nı aldı ve ilk ödülü alan İngiliz Orta Doğu Araştırmaları Derneği ödülü aldı.
Batı'daki son İslamofobi dalgasından çok önce Watt, Müslümanlarla olan şeytanları değil diyalogları savundu. Dönüşümün uygunluğundan şüphe duydu ve tüm inançlardan olanların materyalizm ve sekülerleşmenin gelgitini düzeltmek için dostluk içinde iş birliği yapması gerektiğini hissetti. Önceki nesillerden gelen bazı Oryantalist bilginlerin aksine, Watt gerçekten de Kuran'ın ilahi ilham aldığından ve Muhammed'in doğrudan Tanrı'dan gerçek dini deneyimler aldığından emindi. Watt, Batı'da İslam peygamberine dair korkunç orta çağ yanılgılarını sürdürmeye çalışanları kınadı.
Bazı radikal teolojik görüşleri ifade etmekten korkmadı bazı Hıristiyan dini çevrelerinde tartışmalı olanları. Sık sık, İslami çalışmasının kendi Hristiyan inancında kendisine ne uyguladığını soruyordu. Doğrudan bir sonuç olarak, Tanrı'nın tavizsiz birliğine İslami vurgunun, onun Kuran'da kuvvetli bir şekilde tektanrıcılığı zedeleyen saldırıya uğrayan Üçlü Birlik'in Hıristiyan doktrini üzerinde yeniden düşünmesine neden olduğunu iddia etti.
İslam'dan etkilenen ve her biri Tanrı'nın özel niteliklerini ifade eden 99 Tanrı adıyla, Watt Latince "persona" kelimesine geri döndü; bu, şu anda olduğu gibi "bireysel" değil, "yüz" veya "maske" anlamına geliyordu. İngilizce ve Üçlü Birliğin daha doğru bir yorumunun, Tanrı'nın üç kişiden oluştuğunu göstermeyeceği görüşünü formüle etti. Onun için, Üçlü Birlik aynı Tanrı'nın üç farklı "yüzünü" temsil eder.
Her zaman utangaç bir adam, Dalkeith'te veya Fife kıyısındaki Crail'deki yaz evinde, yürürken, bahçecilikte, pul koleksiyonculuğunda ve son olarak, aşırı yaşlılıkta, ailenin basit hayatından zevk aldı. Günde birkaç bulmaca yapıyor.
