Tükendi
Gelince Haber VerAtilla Güney akademinin iniş çıkışlarına kişisel yaşam deneyimiyle tanıklık etmiş bağımsız tavırların resmî kurumlarca nasıl "ret" ile karşılandığını bizzat yaşamış nihayetinde "Barış İçin Akademisyenler" bildirisine imza attığı için üniversiteden uzaklaştırılmış hocalarımızdan.Sosyolojinin Marksist Reddiyesi adlı bu çalışmasında kökleri idealizme dayanan Weberci sosyoloji anlayışının sınıfsal sömürü ilişkilerini görünmez hale getirmek için uzun yıllardır akademik çevrelerde kuramsal yazın dünyasında ve devlet yönetiminde işlevselleştirilmesini çarpıcı bir analizle ele alıyor. Bir yandan da Weberci geleneğin Türkiye'deki izdüşümünü neredeyse "star" muamelesi gören popüler sosyoloji hocalarının metinleri üzerinden anlatıyor. Güney üniversitelerde öğrencilere nesnel tarafsız bir disiplin olarak sunulan "sosyoloji"nin kapitalist üretim ilişkilerini meşrulaştıran tarihsel evrelerini anlatırken metin kavram ve düşüncelerin analizine de girişiyor. Tek tek olguların kökenine inen yazar bu alanda kendi özgün çözümlemelerini geliştirmek isteyenlere tarihsel maddeciliğin sağladığı olanakları anlatıyor. Atilla Güney "İnatla hikâyesi anlatılmaktan imtina edilen Türkiye İşçi Sınıfına" ithaf ettiği bu çalışmasında kendisi de titiz bir düşünce işçiliğine imza atıyor.Başka okuma ve araştırmalara da yeni kapılar aralayan Sosyolojinin Marksist Reddiyesi özgün ve güçlü bir eser olarak okunmayı üzerinde düşünmeyi ve tartışılmayı hak ediyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2019 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6051723617 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 240 |
Atilla Güney akademinin iniş çıkışlarına kişisel yaşam deneyimiyle tanıklık etmiş bağımsız tavırların resmî kurumlarca nasıl "ret" ile karşılandığını bizzat yaşamış nihayetinde "Barış İçin Akademisyenler" bildirisine imza attığı için üniversiteden uzaklaştırılmış hocalarımızdan.Sosyolojinin Marksist Reddiyesi adlı bu çalışmasında kökleri idealizme dayanan Weberci sosyoloji anlayışının sınıfsal sömürü ilişkilerini görünmez hale getirmek için uzun yıllardır akademik çevrelerde kuramsal yazın dünyasında ve devlet yönetiminde işlevselleştirilmesini çarpıcı bir analizle ele alıyor. Bir yandan da Weberci geleneğin Türkiye'deki izdüşümünü neredeyse "star" muamelesi gören popüler sosyoloji hocalarının metinleri üzerinden anlatıyor. Güney üniversitelerde öğrencilere nesnel tarafsız bir disiplin olarak sunulan "sosyoloji"nin kapitalist üretim ilişkilerini meşrulaştıran tarihsel evrelerini anlatırken metin kavram ve düşüncelerin analizine de girişiyor. Tek tek olguların kökenine inen yazar bu alanda kendi özgün çözümlemelerini geliştirmek isteyenlere tarihsel maddeciliğin sağladığı olanakları anlatıyor. Atilla Güney "İnatla hikâyesi anlatılmaktan imtina edilen Türkiye İşçi Sınıfına" ithaf ettiği bu çalışmasında kendisi de titiz bir düşünce işçiliğine imza atıyor.Başka okuma ve araştırmalara da yeni kapılar aralayan Sosyolojinin Marksist Reddiyesi özgün ve güçlü bir eser olarak okunmayı üzerinde düşünmeyi ve tartışılmayı hak ediyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2019 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6051723617 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 240 |