Tükendi
Gelince Haber VerSiyaset Âdâbı İbnü't-Tıktakâ'nın el-Fahrî fi'l-âdâbi's-sultâniyye ve'd-düveli'l-İslâmiyye adlı tarih eserinin mukaddime kısmıyla siyasete dair birinci bölümünün çevirisi ile kitaba ve müellifine dair bir inceleme yazısından oluşmaktadır.Kitabın ele aldığı belli başlı konular arasında hükümdarda bulunması uygun olan vasıflar hükümdarın hak ve vazifeleri ile erdemli bir siyasetin özellikleri yer almaktadır. Tarih-siyaset düşüncesi ilişkisi açısından merkezî bir yerde bulunan bu eser aynı zamanda İslam dünyasında tarih yazımının ana gerekçelerinden birisinin geçmiş siyasi tecrübenin hâlihazırdaki yöneticilere aktırılması olduğunu da ortaya koymaktadır.Özellikle muhtelif yönetim kademelerinde yer alıp siyasi tecrübeyi bizzat yaşayarak kazanamayan yöneticiler için tarih ilmi çok daha merkezî bir yer tutmakta ve onların geçmiş siyasi tecrübeyi öğrenmeleri için bu ilmi mütalaa etmeleri elzem olmaktadır. Bu tecrübe sayesinde yöneticiler kendi devirlerinde cereyan eden hadiselerin sebeplerini ve muhtemel neticelerini öngörebilecekler ve tedbirlerini buna göre belirleyebileceklerdir.Tarih ilminin verilerinden süzerek derlediği siyaset ilkeleri açısından Siyaset Âdâbı siyaset düşüncesi ile tarih ilmi arasındaki bu çok boyutlu ilişkiye dair ufuk açıcı soruları gündeme taşımaya aday bir eserdir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 24 |
ISBN-10 | 9758740581 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 103 |
Siyaset Âdâbı İbnü't-Tıktakâ'nın el-Fahrî fi'l-âdâbi's-sultâniyye ve'd-düveli'l-İslâmiyye adlı tarih eserinin mukaddime kısmıyla siyasete dair birinci bölümünün çevirisi ile kitaba ve müellifine dair bir inceleme yazısından oluşmaktadır.Kitabın ele aldığı belli başlı konular arasında hükümdarda bulunması uygun olan vasıflar hükümdarın hak ve vazifeleri ile erdemli bir siyasetin özellikleri yer almaktadır. Tarih-siyaset düşüncesi ilişkisi açısından merkezî bir yerde bulunan bu eser aynı zamanda İslam dünyasında tarih yazımının ana gerekçelerinden birisinin geçmiş siyasi tecrübenin hâlihazırdaki yöneticilere aktırılması olduğunu da ortaya koymaktadır.Özellikle muhtelif yönetim kademelerinde yer alıp siyasi tecrübeyi bizzat yaşayarak kazanamayan yöneticiler için tarih ilmi çok daha merkezî bir yer tutmakta ve onların geçmiş siyasi tecrübeyi öğrenmeleri için bu ilmi mütalaa etmeleri elzem olmaktadır. Bu tecrübe sayesinde yöneticiler kendi devirlerinde cereyan eden hadiselerin sebeplerini ve muhtemel neticelerini öngörebilecekler ve tedbirlerini buna göre belirleyebileceklerdir.Tarih ilminin verilerinden süzerek derlediği siyaset ilkeleri açısından Siyaset Âdâbı siyaset düşüncesi ile tarih ilmi arasındaki bu çok boyutlu ilişkiye dair ufuk açıcı soruları gündeme taşımaya aday bir eserdir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 24 |
ISBN-10 | 9758740581 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 103 |