Tükendi
Gelince Haber VerEbülgazi Bahadır Han'ın 1659 yılında kaleme aldığı Şecere-i Terâkime adlı eseri yine kendisine ait Şecere-i Türk ile birlikte dönemin tarihçiliğinde çok önemli bir yere sahiptir. Ebülgazi Bahadır Han bir hükümdar olmasına rağmen "tarihçilik yapmak" mecburiyetinde kalışını kitabının girişinde şu sözlerle açıklıyor: "Bundan yıllar sonra Türkmen molla şeyh ve beyleri benim tarihi iyi bildiğimi duydular sonunda tamamı gelip dediler ki 'bizim içimizde Oğuzname çoktur ama hiç iyisi yoktur hepsi yanlış ve birbiriyle tutmaz her birisi türlü türlüdür ve itibar edilecek dürüst bir tarih kitabı olsaydı iyi olurdu.' diye ricada bulundular." Yine kitabın girişinde belirttiği üzere kitabını herkesin anlaması için Arapça ve Farsçadan uzak sade bir Türkçe ile yazdığını belirtmektedir. Hem Oğuznamelerden ve Cengiznamelerden hem de sözlü rivayetlerden istifade ederek kaleme aldığı Şecere-i Türk gibi Şecere-i Terâkime adlı eserini de aynı usulle kaleme alan Ebülgazi Bahadır Han'ın bu eseri yine Arif Acaloğlu tarafından günümüz Türkçesine aktarılmıştır. Eserde Türk boylarının kökeni anlatılmakla beraber Eski ve Orta Çağ Türk tarihinin en önemli safhalarından birini teşkil eden Türkmenlerin şecereleri geniş ölçüde izah edilmiştir. Türkmenlere dair bilgilerin dışında Oğuz Han ve nesli Türk damga ve ongun kuşları ayrıntılı olarak tasvir edilmekte ve Oğuz Kağan'ın hayatı ve serüvenleri adeta yeni bir Oğuzname biçiminde yeniden kurgulanmaktadır. Şecere-i Türk ile birlikte ele alındığında hâlâ önemli bir kaynak olma vasfını sürdüren Şecere-i Terâkime Ebülgazi Bahadır Han'ın akıcı zengin ve renkli üslûbu ile XVII. yüzyıl Çağatay Türkçesinin eşsiz bir örneğini sunmaktadır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2020 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14,5 x 21,5 |
ISBN-10 | 6054944446 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 72 |
Ebülgazi Bahadır Han'ın 1659 yılında kaleme aldığı Şecere-i Terâkime adlı eseri yine kendisine ait Şecere-i Türk ile birlikte dönemin tarihçiliğinde çok önemli bir yere sahiptir. Ebülgazi Bahadır Han bir hükümdar olmasına rağmen "tarihçilik yapmak" mecburiyetinde kalışını kitabının girişinde şu sözlerle açıklıyor: "Bundan yıllar sonra Türkmen molla şeyh ve beyleri benim tarihi iyi bildiğimi duydular sonunda tamamı gelip dediler ki 'bizim içimizde Oğuzname çoktur ama hiç iyisi yoktur hepsi yanlış ve birbiriyle tutmaz her birisi türlü türlüdür ve itibar edilecek dürüst bir tarih kitabı olsaydı iyi olurdu.' diye ricada bulundular." Yine kitabın girişinde belirttiği üzere kitabını herkesin anlaması için Arapça ve Farsçadan uzak sade bir Türkçe ile yazdığını belirtmektedir. Hem Oğuznamelerden ve Cengiznamelerden hem de sözlü rivayetlerden istifade ederek kaleme aldığı Şecere-i Türk gibi Şecere-i Terâkime adlı eserini de aynı usulle kaleme alan Ebülgazi Bahadır Han'ın bu eseri yine Arif Acaloğlu tarafından günümüz Türkçesine aktarılmıştır. Eserde Türk boylarının kökeni anlatılmakla beraber Eski ve Orta Çağ Türk tarihinin en önemli safhalarından birini teşkil eden Türkmenlerin şecereleri geniş ölçüde izah edilmiştir. Türkmenlere dair bilgilerin dışında Oğuz Han ve nesli Türk damga ve ongun kuşları ayrıntılı olarak tasvir edilmekte ve Oğuz Kağan'ın hayatı ve serüvenleri adeta yeni bir Oğuzname biçiminde yeniden kurgulanmaktadır. Şecere-i Türk ile birlikte ele alındığında hâlâ önemli bir kaynak olma vasfını sürdüren Şecere-i Terâkime Ebülgazi Bahadır Han'ın akıcı zengin ve renkli üslûbu ile XVII. yüzyıl Çağatay Türkçesinin eşsiz bir örneğini sunmaktadır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2020 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14,5 x 21,5 |
ISBN-10 | 6054944446 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 72 |