Tükendi
Gelince Haber Ver"Musa açlığın karnında yarattığı fırtına yüzünden hiç uyuyamıyor uyuyakalıp da yemeği kaçırır korkusuyla kendine işkence ederek uyanık kalmaya çalışıyordu. Eski Ermeni mahallesinin derin sessizliği gecenin bir vaktinde bir zafer çığlığıyla parçalanıyor bu top gibi patlayan gürültü dakikalarca sürüyordu. "Ekmek geldi ekmek" sözleri bu kulakları sağır eden uğultu içinde sık sık bir ateşleyici öğe olarak işitiliyordu. Ermeni mahallesinin üzerinden bayağı ürkütücü bir kasırga gibi geçen bu sevinçli haykırışlara belki uykularından sıçrayan birçok kişi anlam veremiyordu. Bunlar birkaç ay daha sürecek sonra sonrasız susacaktı. Şundan ki devlet artık o çamurdan ayırtsız ekmek parçacığıyla bulaşık suyundan çorbayı da veremeyecek duruma düşecek bütün bu açlığı yenme umudunun şarkılarını söyleyen yavrucuklar bir kez daha geldikleri yere sokağa düşecekler ölüm onları birer köşede kıstırıp birer çekirge yavrusu gibi çerez diye yiyecekti. Ancak o günlere biraz daha vardı."Öksüz Musa Savaş ve Açlar'ın devamı niteliğinde olan ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın son yılları ve sonrasına denk gelen süreçte şehit çocuklarının memleket sathına yayılmış çeşitli öksüz yurtlarında geçen açlık yokluk ve yalnızlıklarıyla baş etme çabalarını anlatan edebiyat tarihimizin başyapıtlarından biridir.Roman yalnız bu coğrafyada yaşayan insanların değil Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamalarının ne denli çilelerle dolu olduğunu da anlatmaktadır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9944612135 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 192 |
"Musa açlığın karnında yarattığı fırtına yüzünden hiç uyuyamıyor uyuyakalıp da yemeği kaçırır korkusuyla kendine işkence ederek uyanık kalmaya çalışıyordu. Eski Ermeni mahallesinin derin sessizliği gecenin bir vaktinde bir zafer çığlığıyla parçalanıyor bu top gibi patlayan gürültü dakikalarca sürüyordu. "Ekmek geldi ekmek" sözleri bu kulakları sağır eden uğultu içinde sık sık bir ateşleyici öğe olarak işitiliyordu. Ermeni mahallesinin üzerinden bayağı ürkütücü bir kasırga gibi geçen bu sevinçli haykırışlara belki uykularından sıçrayan birçok kişi anlam veremiyordu. Bunlar birkaç ay daha sürecek sonra sonrasız susacaktı. Şundan ki devlet artık o çamurdan ayırtsız ekmek parçacığıyla bulaşık suyundan çorbayı da veremeyecek duruma düşecek bütün bu açlığı yenme umudunun şarkılarını söyleyen yavrucuklar bir kez daha geldikleri yere sokağa düşecekler ölüm onları birer köşede kıstırıp birer çekirge yavrusu gibi çerez diye yiyecekti. Ancak o günlere biraz daha vardı."Öksüz Musa Savaş ve Açlar'ın devamı niteliğinde olan ve Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın son yılları ve sonrasına denk gelen süreçte şehit çocuklarının memleket sathına yayılmış çeşitli öksüz yurtlarında geçen açlık yokluk ve yalnızlıklarıyla baş etme çabalarını anlatan edebiyat tarihimizin başyapıtlarından biridir.Roman yalnız bu coğrafyada yaşayan insanların değil Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamalarının ne denli çilelerle dolu olduğunu da anlatmaktadır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9944612135 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 192 |