Tükendi
Gelince Haber VerTürkiye-Suriye sınırının Nusaybin sınır hattı ve bölgesi üzerine yapılmış bu etnografik çalışmada sınır hattında yaşanan olaylar ve tecrübeler bu bölgede yaşayan sıradan insanların hayat hikayeleri ve şahitlikleri üzerinden analiz edilmektedir. Tasavvur edilen devletin ulusun ve milli kimliğin uçlarını da belirleme vasfı taşıyan politik sınırlar ve onları belirleme inşâ etme koruma ve güvenliğini sağlama süreçlerinde farklı devlet aygıtlarının devreye sokulduğu görülmektedir. Politik sınır devlet söylemindeki sınır algısı kanun sınır taşları tel örgü mayın gözetleme kulesi karakol asker ve benzeri eyleyenlerin devreye sokulması ile ayrıştırıcı yaralayıcı ve öldürücü bir mekanizmaya zaman içinde dönüştürülmüştür. Ancak yerel toplumun gündelik hayatta sürekli şiddet üreten bu yıkıcı mekanizmaya tepkileri ve kurdukları sosyo-ekonomik ilişkiler çok farklı boyutlarda olmuştur. Bu kitap sınır insanlarının algılarını sınıra karşı geliştirdikleri farklı tavırları direnme formlarını ve mayınlı alanla gündelik hayatta kurdukları ilişki biçimlerini antropolojik bir perspektif ile sunmaktadır. Bu çalışma Osmanlı mirası olan bir coğrafyada çizilen politik sınırların geçmişin hafızasını silemediğini ve "illegal" olarak devam eden farklı sosyal ekonomik ve kültürel pratikler ile bunu görebilmenin mümkün olduğunu iddia etmektedir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2015 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 22 |
ISBN-10 | 6059108461 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 159 |
Türkiye-Suriye sınırının Nusaybin sınır hattı ve bölgesi üzerine yapılmış bu etnografik çalışmada sınır hattında yaşanan olaylar ve tecrübeler bu bölgede yaşayan sıradan insanların hayat hikayeleri ve şahitlikleri üzerinden analiz edilmektedir. Tasavvur edilen devletin ulusun ve milli kimliğin uçlarını da belirleme vasfı taşıyan politik sınırlar ve onları belirleme inşâ etme koruma ve güvenliğini sağlama süreçlerinde farklı devlet aygıtlarının devreye sokulduğu görülmektedir. Politik sınır devlet söylemindeki sınır algısı kanun sınır taşları tel örgü mayın gözetleme kulesi karakol asker ve benzeri eyleyenlerin devreye sokulması ile ayrıştırıcı yaralayıcı ve öldürücü bir mekanizmaya zaman içinde dönüştürülmüştür. Ancak yerel toplumun gündelik hayatta sürekli şiddet üreten bu yıkıcı mekanizmaya tepkileri ve kurdukları sosyo-ekonomik ilişkiler çok farklı boyutlarda olmuştur. Bu kitap sınır insanlarının algılarını sınıra karşı geliştirdikleri farklı tavırları direnme formlarını ve mayınlı alanla gündelik hayatta kurdukları ilişki biçimlerini antropolojik bir perspektif ile sunmaktadır. Bu çalışma Osmanlı mirası olan bir coğrafyada çizilen politik sınırların geçmişin hafızasını silemediğini ve "illegal" olarak devam eden farklı sosyal ekonomik ve kültürel pratikler ile bunu görebilmenin mümkün olduğunu iddia etmektedir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2015 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 22 |
ISBN-10 | 6059108461 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 159 |