Tükendi
Gelince Haber VerÇağrı merkezi çalışanları Gezi Direnişi'nde daha bir dikkat çeker oldular. Eğitimli Türkçesi ve kıyafeti düzgün "beyaz yakalı"/"plaza çalışanı" gibi sıfatlarla anılan çoğunluğu genç bu insanların eylemlere geniş katılımı şaşkınlıkla karışık bir sempati yarattı. Gerçekte eylemlerden önce de onlarla sık sık muhatap oluyorduk. Telefonun karşı ucundaki bir ses olarak hayatımıza giren işleri gereği her durumda güler yüzlü kibar sorun çözücü görünmek zorunda olan çağrı merkezi çalışanları kimlerdi?Gamze Yücesan-Özdemir bir saha araştırmasına dayanan elinizdeki kitapta bu genç emekçi kesimi gözlemleyip inceliyor çağrı merkezlerinde emek-sermaye ilişkileri üzerinden gençlik sınıf ve direniş konularını ele alarak genel sonuçlar çıkarıyor.Yazar çağrı merkezlerini "üçüncü binyılın fabrikaları" çağrı merkezi çalışanlarını ise "21. yüzyılın proletaryası" olarak tanımlıyor. "Yeni proleterleşme dalgası"nın işçi sınıfı saflarına kattığı günden güne sınıf içindeki ağırlığı artmakta olan bu genç emek gücünün "post-endüstriyel emek" "yaratıcı emek" ve "bilgi işçileri" gibi şirinleştirici ve bulanıklaştırıcı tanımlamaların aksine "yıkıcı emek rejimleri" altında ağır bir sömürünün ve çok yönlü bir güvencesizliğin pençesinde olduğunu ortaya koyuyor. Gamze Yücesan-Özdemir çağrı merkezi çalışanlarının aynı zamanda sınıf mücadelesinde de önemli bir aktör olarak sahne alacağını öngörüyor. Gezi'de ilk provalarını yapan bu aktör yeni yüzyıl boyunca ince ince kazarak kapitalizmin altını oyan "inatçı köstebek"lerden biri olmaya adaydır. Orhan Kemal'in "aydınlık gerçekçilik"ini sosyal bilimler alanında canlandıran Yücesan-Özdemir büyük edebiyatçının iyimserliğini de paylaşıyor. Hayatı güzel ve yaşanır kılabilmek için karanlık yeraltı tünellerinde dur durak bilmeden toprağı kazan inatçı köstebeklere ihtiyaç var!
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2014 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6054836734 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 304 |
Çağrı merkezi çalışanları Gezi Direnişi'nde daha bir dikkat çeker oldular. Eğitimli Türkçesi ve kıyafeti düzgün "beyaz yakalı"/"plaza çalışanı" gibi sıfatlarla anılan çoğunluğu genç bu insanların eylemlere geniş katılımı şaşkınlıkla karışık bir sempati yarattı. Gerçekte eylemlerden önce de onlarla sık sık muhatap oluyorduk. Telefonun karşı ucundaki bir ses olarak hayatımıza giren işleri gereği her durumda güler yüzlü kibar sorun çözücü görünmek zorunda olan çağrı merkezi çalışanları kimlerdi?Gamze Yücesan-Özdemir bir saha araştırmasına dayanan elinizdeki kitapta bu genç emekçi kesimi gözlemleyip inceliyor çağrı merkezlerinde emek-sermaye ilişkileri üzerinden gençlik sınıf ve direniş konularını ele alarak genel sonuçlar çıkarıyor.Yazar çağrı merkezlerini "üçüncü binyılın fabrikaları" çağrı merkezi çalışanlarını ise "21. yüzyılın proletaryası" olarak tanımlıyor. "Yeni proleterleşme dalgası"nın işçi sınıfı saflarına kattığı günden güne sınıf içindeki ağırlığı artmakta olan bu genç emek gücünün "post-endüstriyel emek" "yaratıcı emek" ve "bilgi işçileri" gibi şirinleştirici ve bulanıklaştırıcı tanımlamaların aksine "yıkıcı emek rejimleri" altında ağır bir sömürünün ve çok yönlü bir güvencesizliğin pençesinde olduğunu ortaya koyuyor. Gamze Yücesan-Özdemir çağrı merkezi çalışanlarının aynı zamanda sınıf mücadelesinde de önemli bir aktör olarak sahne alacağını öngörüyor. Gezi'de ilk provalarını yapan bu aktör yeni yüzyıl boyunca ince ince kazarak kapitalizmin altını oyan "inatçı köstebek"lerden biri olmaya adaydır. Orhan Kemal'in "aydınlık gerçekçilik"ini sosyal bilimler alanında canlandıran Yücesan-Özdemir büyük edebiyatçının iyimserliğini de paylaşıyor. Hayatı güzel ve yaşanır kılabilmek için karanlık yeraltı tünellerinde dur durak bilmeden toprağı kazan inatçı köstebeklere ihtiyaç var!
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2014 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6054836734 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 304 |