Alanyazında yeni bir kavram olan ve kullanım sıklığı önemli ölçüde artan hakikat sonrası toplumsal ve politik karar alma süreçlerine büyük ölçüde etki etmesi nedeniyle farklı perspektiflerden irdelenmesi gereken bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bireylerin düşüncelerini oluşturma ve bu doğrultuda kamuoyu şekillendirme süreçlerini imleyen kavram objektif ve nesnel kriterler yerine; bireysel inançlar önyargılar ve kanaatlere dikkat çekmektedir. Kamuoyunun oluşmasında yaşanan bu değişim tarihsel süreçlerle birlikte incelenmektedir. Bu kitap hakikat sonrasına giden yolun taşlarını Covid-19 pandemi süreci üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Covid-19'un yarattığı kriz ortamında ortaya çıkan belirsizlik ve muğlaklığı ayrıca farklı görüşlerin hakikat olarak sunulmasının nedenlerini kuramsal ve bireysel perspektiflerden irdeleme uğraşındadır.