Son yıllarda hızla ve öngörülmeyen bir şekilde ilerleyen dijital dönüşüm, hayatın her yönüne nüfuz ederek üretim, istihdam, ticaret, finans, eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım, bilişim vb. iktisadi ve toplumsal yaşamın farklı alanlarında, yeni çalışma ve iş yapma biçimlerini beraberinde getirmiştir. Sadece 2020 yılında, insansız üretim, temassız ödeme gibi mortolarla ifade edilen ve değişimi zorunlu kılan COV1D-19 pandemisi koşullarında kat edilen mesafe, yönelimin önemi ve hızı hakkında bir fikir edinmek için yeterlidir. Ana eğilimi zamanında ve doğru yorumlayarak dönüşüm sürecine uyum sağlayan ülkelerin, verimlilik, rekabetçilik, sürdürülebilir büyüme vb. konularda avantajlı olacağı kabul görmekte olan bir durumdur.