Tükendi
Gelince Haber VerÇocuklarının eğlenmeyi paylaşmayı öğrendiği aynı sofralarda karın doyurduğu; zorluklar karşısında arkasında sadece ailesinin değil komşularının da gücünü hissettiği sokağına girdiğinde huzur bulduğu bir mahalleydi orası. Mahalledeki anneler; annemiz ablamız babalar; amcamız ağabeyimizdi. Onlar dertlerimizle dertlenen sevincimizle sevinenlerdi. Kendi çocuğu olsun olmasın her çocuğun açlığından kıyafetinden başarısından işsizliğinden kına düğün hazırlıklarından velhasıl her ihtiyacından kendini sorumlu hisseden insanlardı.
Yıllar geçti Çalışkanlar Mahallesi yıkıldı. Gecekonduların yerini pahalı ama ruhsuz mezarlık manzaralı rezidanslar aldı. Her birimiz bir yerlere savrulduk. Ancak ruhumuz en güzel anılarımız gecekondularımızda sokaklarımızda mezarlıktaki ağaçlarda kalmıştı.
Oyunu izlerken içimdeki duygular dolup taşmış hücrelerimden fırlayıp sahneye çıkmışlardı. Yerimde duramıyordum. Mizansen gereği seyircilerin arasında dolaşan oyuncuların tenlerinin sıcaklığını hissedebiliyordum. Elimi uzatsam dokunabilecektim onlara. Elimden tutup 'Haydi gel' diye o sihirli dünyanın içine çekeceklerdi sanki beni. Hepsi gözümde dünyanın en iyi oyuncularıydı.
Hayatımda ilk izlediğim oyun-sihir bitmişti; ama hâlâ o sihrin etkisindeydim. Avuçlarım patlarcasına alkışladım oyuncuları. Onlar selam verip sahneden çıkarlarken benim oyunculuk eğitimim başlıyordu. Kendi kendimin eğitmeni olmuştum. Bundan sonra izlediğim her oyunda gördüğüm her insanda gözlem yapacaktım. Oyuncuları tonlamalarını kostümlerini selamı nasıl verdiklerini her şeyi öğrenmeli ve uygulamalıydım.
Barkod | 9786254196850 |
Basım Yılı | 2023 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 266 |
Çocuklarının eğlenmeyi paylaşmayı öğrendiği aynı sofralarda karın doyurduğu; zorluklar karşısında arkasında sadece ailesinin değil komşularının da gücünü hissettiği sokağına girdiğinde huzur bulduğu bir mahalleydi orası. Mahalledeki anneler; annemiz ablamız babalar; amcamız ağabeyimizdi. Onlar dertlerimizle dertlenen sevincimizle sevinenlerdi. Kendi çocuğu olsun olmasın her çocuğun açlığından kıyafetinden başarısından işsizliğinden kına düğün hazırlıklarından velhasıl her ihtiyacından kendini sorumlu hisseden insanlardı.
Yıllar geçti Çalışkanlar Mahallesi yıkıldı. Gecekonduların yerini pahalı ama ruhsuz mezarlık manzaralı rezidanslar aldı. Her birimiz bir yerlere savrulduk. Ancak ruhumuz en güzel anılarımız gecekondularımızda sokaklarımızda mezarlıktaki ağaçlarda kalmıştı.
Oyunu izlerken içimdeki duygular dolup taşmış hücrelerimden fırlayıp sahneye çıkmışlardı. Yerimde duramıyordum. Mizansen gereği seyircilerin arasında dolaşan oyuncuların tenlerinin sıcaklığını hissedebiliyordum. Elimi uzatsam dokunabilecektim onlara. Elimden tutup 'Haydi gel' diye o sihirli dünyanın içine çekeceklerdi sanki beni. Hepsi gözümde dünyanın en iyi oyuncularıydı.
Hayatımda ilk izlediğim oyun-sihir bitmişti; ama hâlâ o sihrin etkisindeydim. Avuçlarım patlarcasına alkışladım oyuncuları. Onlar selam verip sahneden çıkarlarken benim oyunculuk eğitimim başlıyordu. Kendi kendimin eğitmeni olmuştum. Bundan sonra izlediğim her oyunda gördüğüm her insanda gözlem yapacaktım. Oyuncuları tonlamalarını kostümlerini selamı nasıl verdiklerini her şeyi öğrenmeli ve uygulamalıydım.
Barkod | 9786254196850 |
Basım Yılı | 2023 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 266 |