Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Televizyon Diye Bir Şey Varmış
%0 
35,00 TL
35,00 TL

Televizyon Diye Bir Şey Varmış

%0 
35,00 TL
35,00 TL
Öne Çıkan Bilgiler
Türkiye'de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü, 1951-1971 İTÜ TV Dönemi
%0 
35,00 TL
35,00 TL
Kazancınız:0,00

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

İTÜ Vakfı Yayınları'ndan Kasım 2018'de çıkan "Televizyon Diye Bir Şey Varmış - Türkiye'de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü 1951-1971 İTÜ TV Dönemi" kitabı bir dönemin az bilinen hikayesini anlatıyor.Her eve giren ve yaşı cinsiyeti gelir ya da eğitim durumu fark etmeksizin herkesin hayatının az - çok parçası olan televizyonun Türkiye'ye nasıl geldiği sorusunun peşine düşen en kapsamlı yayın hazırlandı. Televizyon teknolojisinin Türkiye'ye gelmesini sağlayan ve TRT Televizyonunun kuruluşuna zemin oluşturan İTÜ TV döneminin tüm yönleriyle ilk kez anlatıldığı kitap yakın tarihimize dair bir belgesel yayın niteliği taşıyor.Zeynep Şahin Tutuk ve Burak Barutçu'nun 2 yıl süren araştırmasının ürünü olan kitap için İTÜ TV'nin yaşayan son tanıkları aramızdan ayrılan isimlerin yakınları ve sanat dünyasının duayen isimlerinin de aralarında bulunduğu 23 kişiyle röportaj yapıldı. İlk ekran deneyimini İTÜ TV'de yaşayan ve röportajlarla o günleri anlatan isimler arasında; Halit Kıvanç Erkan Yolaç Haldun Dormen Müjdat Gezen Erol Evgin gibi isimler var.Kitabın yazarlığını Zeynep Şahin Tutuk editörlüğünü İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca yaptı. Anı - İnceleme türündeki kitapta; akademisyenlerin zorluklarla yürüttüğü çalışmalardan ilk program formatlarının üretilmesine duayen isimlerin ilk ekran tecrübesinde neler yaşadığından çok iyi bilinen şarkıların bilinmeyen hikayelerine dair pek çok bilgi ve anı yer aldı. Ayrıca dönemin gazete ve dergi kupürleri ile ilk kez yayınlanan fotoğrafları da kitapta yer buldu.KİTAPTAN..."İTÜ TV kendi memleketimizde olduğu gibi -birkaç memleket hariç- dünyada da öncü TV postalarından biri olmak şerefini kazanmıştır. Ve bugün dünyanın bütün TV bültenlerinde Türkiye'den bahseden bölümde İTÜ TV yer almaktadır. İşte biz bununla iftihar ediyoruz."1952'de başlayan yayınlar başlangıçta birkaç hanelik nüfusa ulaşır. Ama "Televizyon diye bir şey varmış duydunuz mu?" "Hiç televizyon seyrettiniz mi?" soruları toplumun günlük yaşamında dolaşmaya başladıkça gazetelerde birbiri ardına TV haberleri çıktıkça ve dönemin sevilen isimleri beyaz camda göründükçe televizyonun "ihtiyaç" olma yolculuğu ivmelenir. Televizyon satan dükkân sayısı da giderek artar. 1952 yılında İstanbul'daki televizyon sayısı sadece 10'dur. 11 Ekim 1953 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki haberde ise rakam 30 olarak verilse de kamusal alanlarda televizyon cihazının yer almaya başladığına dikkat çekilir...1 Mayıs 1966'da naklen maç yayını bu kez sorunsuz gerçekleştirilmiş üstelik sahanın içinden. Mithatpaşa Stadyumunda ev sahibi Beşiktaş ile konuk Fenerbahçe'nin 11'leri; mikrofon başında da Halit Kıvanç yerini almış. O gün maçı anlatan Halit Kıvanç bize de o günü anlattı..."Sabahın erken saatlerinde Dolmabahçe'ye gelmiştik. Hazırlıklar sanıldığından da uzun sürmüştü. Çünkü TV naklen yayını stadın içinden ilk kez yapılıyordu. Kameralara yer beğenmek çok vakit almıştı. Stattan yayın yapmak stüdyoda program yapmak kadar kolay değildi. Stüdyoda seyirci konuk oturur konmuş olan disipline uyardı. Fakat statta bir gol olduğu anda yerinden fırlayan seyirciyi 'Aman dikkat! Kameranın önünü kapatıyorsunuz görüşü engelliyorsunuz' diye durdurmak oturtmak susturmak mümkün değildi...""İktidarda olanlar 'bu televizyon kanunlara aykırı kapatıyoruz' dese halktan büyük tepki göreceğini biliyor. Haftada bir gün bile olsa insanlar TV'ye hasret ve büyük bir ilgiyle takip ediyorlar. Yani şunu düşünün; Türkiye'de yayın yokken gidiyorsunuz televizyon alıyorsunuz sırf komşu ülkelerdeki yayınları izlemek için. O kanallar da her zaman çekmez atmosferin durumuna göre... Yayınların Türkiye'ye kadar ulaşması her zaman mümkün olmazdı. Yani büyük çaba sarf ediyorsunuz ama yine de bunu talep ediyorsunuz ulaşmak için uğraşıyorsunuz. Yani insanlar bu yeniliğe aç meraklı. TRT henüz TV yayınlarına başlamadan önce birçok kişi TRT genel yayın yönetmenini tenkit ederdi; 'televizyonu neden bir an önce getirmiyorsunuz' diye... Çok halk baskısı vardı. Aslında dünyadaki örneklere bakınca İTÜ TV olmasa çok geç kalınmıştır bizdeki TV yayınlarında. Düşünün o günün demir perde ülkesi Bulgaristan'da yayın var biz onu izleyebiliyoruz ama Türkiye'de İTÜ TV olmasa yayın yok. Bu biraz ayıptır."Aslında öylesine yazılan sözler değilmiş hiçbiri. Fecri Ebcioğlu'nun başından geçen hüzünlü bir aşk öyküsünün melankolik değil eğlenceli bir şarkıya dönüşümüymüş. Şarkıdaki adam kendisi esas kız ise Ebcioğlu'ndan yaşça epey küçük olan bir esmer güzeliymiş... Kitabın hazırlık aşamasında görüştüğümüz kardeşi Nevsal Ebcioğlu o şarkının öyküsünü ilk kez anlattı."İstanbul Sıraselviler'de bir gece kulübü vardı; Kulüp 12. Bir akşam Orhan Boran usta sahnedeydi. İlk kez izlediğim 'Evet Hayır' diye bir oyun oynattı. Bir hanımefendi ile yarışırken seyircilerin arasında beni gördü ve 'Oooo işte mikrofon mesleğinde nöbeti devredeceğim insan geldi. Erkan Yolaç'a alkış' diye anons etti. Millet beni alkışlıyor ama tanımıyor tabii... Radyoda program yapıyorum ama yüzümü bilen yok. Çağırdı beni 'Gel beraber Evet Hayır oynayalım' dedi. Çıktım sahneye bir de hanım aldı. Güya beraber oynattık ama tabii ki Orhan Abi yaptı şovu. Sahne sonrası çağırdı yanına; 'Bak ben bu oyunu İngiltere'de izledim ama pek kullanmadım yeni bir şey bunu sen yap.' Durup dururken kendisinin getirdiği yeni bir eğlenceyi bana verdi ben de aldım. Ve tam 60 yıl Evet Hayır yarışmasını yaptık efsane oldu. Bütün Türkiye sevdi."

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
ISBN-106059581134
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı304
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

İTÜ Vakfı Yayınları'ndan Kasım 2018'de çıkan "Televizyon Diye Bir Şey Varmış - Türkiye'de Televizyonculuğun Başlangıç Öyküsü 1951-1971 İTÜ TV Dönemi" kitabı bir dönemin az bilinen hikayesini anlatıyor.Her eve giren ve yaşı cinsiyeti gelir ya da eğitim durumu fark etmeksizin herkesin hayatının az - çok parçası olan televizyonun Türkiye'ye nasıl geldiği sorusunun peşine düşen en kapsamlı yayın hazırlandı. Televizyon teknolojisinin Türkiye'ye gelmesini sağlayan ve TRT Televizyonunun kuruluşuna zemin oluşturan İTÜ TV döneminin tüm yönleriyle ilk kez anlatıldığı kitap yakın tarihimize dair bir belgesel yayın niteliği taşıyor.Zeynep Şahin Tutuk ve Burak Barutçu'nun 2 yıl süren araştırmasının ürünü olan kitap için İTÜ TV'nin yaşayan son tanıkları aramızdan ayrılan isimlerin yakınları ve sanat dünyasının duayen isimlerinin de aralarında bulunduğu 23 kişiyle röportaj yapıldı. İlk ekran deneyimini İTÜ TV'de yaşayan ve röportajlarla o günleri anlatan isimler arasında; Halit Kıvanç Erkan Yolaç Haldun Dormen Müjdat Gezen Erol Evgin gibi isimler var.Kitabın yazarlığını Zeynep Şahin Tutuk editörlüğünü İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca yaptı. Anı - İnceleme türündeki kitapta; akademisyenlerin zorluklarla yürüttüğü çalışmalardan ilk program formatlarının üretilmesine duayen isimlerin ilk ekran tecrübesinde neler yaşadığından çok iyi bilinen şarkıların bilinmeyen hikayelerine dair pek çok bilgi ve anı yer aldı. Ayrıca dönemin gazete ve dergi kupürleri ile ilk kez yayınlanan fotoğrafları da kitapta yer buldu.KİTAPTAN..."İTÜ TV kendi memleketimizde olduğu gibi -birkaç memleket hariç- dünyada da öncü TV postalarından biri olmak şerefini kazanmıştır. Ve bugün dünyanın bütün TV bültenlerinde Türkiye'den bahseden bölümde İTÜ TV yer almaktadır. İşte biz bununla iftihar ediyoruz."1952'de başlayan yayınlar başlangıçta birkaç hanelik nüfusa ulaşır. Ama "Televizyon diye bir şey varmış duydunuz mu?" "Hiç televizyon seyrettiniz mi?" soruları toplumun günlük yaşamında dolaşmaya başladıkça gazetelerde birbiri ardına TV haberleri çıktıkça ve dönemin sevilen isimleri beyaz camda göründükçe televizyonun "ihtiyaç" olma yolculuğu ivmelenir. Televizyon satan dükkân sayısı da giderek artar. 1952 yılında İstanbul'daki televizyon sayısı sadece 10'dur. 11 Ekim 1953 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki haberde ise rakam 30 olarak verilse de kamusal alanlarda televizyon cihazının yer almaya başladığına dikkat çekilir...1 Mayıs 1966'da naklen maç yayını bu kez sorunsuz gerçekleştirilmiş üstelik sahanın içinden. Mithatpaşa Stadyumunda ev sahibi Beşiktaş ile konuk Fenerbahçe'nin 11'leri; mikrofon başında da Halit Kıvanç yerini almış. O gün maçı anlatan Halit Kıvanç bize de o günü anlattı..."Sabahın erken saatlerinde Dolmabahçe'ye gelmiştik. Hazırlıklar sanıldığından da uzun sürmüştü. Çünkü TV naklen yayını stadın içinden ilk kez yapılıyordu. Kameralara yer beğenmek çok vakit almıştı. Stattan yayın yapmak stüdyoda program yapmak kadar kolay değildi. Stüdyoda seyirci konuk oturur konmuş olan disipline uyardı. Fakat statta bir gol olduğu anda yerinden fırlayan seyirciyi 'Aman dikkat! Kameranın önünü kapatıyorsunuz görüşü engelliyorsunuz' diye durdurmak oturtmak susturmak mümkün değildi...""İktidarda olanlar 'bu televizyon kanunlara aykırı kapatıyoruz' dese halktan büyük tepki göreceğini biliyor. Haftada bir gün bile olsa insanlar TV'ye hasret ve büyük bir ilgiyle takip ediyorlar. Yani şunu düşünün; Türkiye'de yayın yokken gidiyorsunuz televizyon alıyorsunuz sırf komşu ülkelerdeki yayınları izlemek için. O kanallar da her zaman çekmez atmosferin durumuna göre... Yayınların Türkiye'ye kadar ulaşması her zaman mümkün olmazdı. Yani büyük çaba sarf ediyorsunuz ama yine de bunu talep ediyorsunuz ulaşmak için uğraşıyorsunuz. Yani insanlar bu yeniliğe aç meraklı. TRT henüz TV yayınlarına başlamadan önce birçok kişi TRT genel yayın yönetmenini tenkit ederdi; 'televizyonu neden bir an önce getirmiyorsunuz' diye... Çok halk baskısı vardı. Aslında dünyadaki örneklere bakınca İTÜ TV olmasa çok geç kalınmıştır bizdeki TV yayınlarında. Düşünün o günün demir perde ülkesi Bulgaristan'da yayın var biz onu izleyebiliyoruz ama Türkiye'de İTÜ TV olmasa yayın yok. Bu biraz ayıptır."Aslında öylesine yazılan sözler değilmiş hiçbiri. Fecri Ebcioğlu'nun başından geçen hüzünlü bir aşk öyküsünün melankolik değil eğlenceli bir şarkıya dönüşümüymüş. Şarkıdaki adam kendisi esas kız ise Ebcioğlu'ndan yaşça epey küçük olan bir esmer güzeliymiş... Kitabın hazırlık aşamasında görüştüğümüz kardeşi Nevsal Ebcioğlu o şarkının öyküsünü ilk kez anlattı."İstanbul Sıraselviler'de bir gece kulübü vardı; Kulüp 12. Bir akşam Orhan Boran usta sahnedeydi. İlk kez izlediğim 'Evet Hayır' diye bir oyun oynattı. Bir hanımefendi ile yarışırken seyircilerin arasında beni gördü ve 'Oooo işte mikrofon mesleğinde nöbeti devredeceğim insan geldi. Erkan Yolaç'a alkış' diye anons etti. Millet beni alkışlıyor ama tanımıyor tabii... Radyoda program yapıyorum ama yüzümü bilen yok. Çağırdı beni 'Gel beraber Evet Hayır oynayalım' dedi. Çıktım sahneye bir de hanım aldı. Güya beraber oynattık ama tabii ki Orhan Abi yaptı şovu. Sahne sonrası çağırdı yanına; 'Bak ben bu oyunu İngiltere'de izledim ama pek kullanmadım yeni bir şey bunu sen yap.' Durup dururken kendisinin getirdiği yeni bir eğlenceyi bana verdi ben de aldım. Ve tam 60 yıl Evet Hayır yarışmasını yaptık efsane oldu. Bütün Türkiye sevdi."

Kitap Özellikleri
Basım Yılı2018
Baskı1
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
ISBN-106059581134
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı304
Benzer Ürünler
Hutut-i Meşahir
%31
899,00 TL
620,31 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kırşehir El Sanatları
%30
705,00 TL
493,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kolay Çizim Teknikleri
%30
450,00 TL
315,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Sanat Tarih Estetik
%19
350,00 TL
283,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Kırk Hadis Şerhi
%40
150,00 TL
90,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Seramik Teknolojisi
%21
750,00 TL
592,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Sinema, Dijital Perde ve Ekran Deneyimleri
%21
285,00 TL
225,15 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Sanat ve Kültür Tarihi Araştırmaları
%11
2.760,00 TL
2.456,40 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Yeni Başlayanlar İçin Ebru Sanatı
%36
180,00 TL
115,20 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Mıknatıs-Ses
%23
242,00 TL
186,34 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Gölgeler
%26
315,00 TL
233,10 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.