Allah Resulü'nün vefatından bir müddet sonra idi.
Bizlere en çok hadis bildiren sahabi Ebu Hureyre bir gün camiden çıkmış pazardan geçiyordu. İnsanların alışverişle meşgul olduğunu görünce onlara bir latife yapmak ve bir mesaj vermek istedi.
Yüksek sesle şöyle seslendi:
"Ey insanlar!
Siz burada ne diye uğraşıyorsunuz?
Allah Resulü'nün mirası camide paylaşılıyor. Ne duruyorsunuz?"
Bunu duyan müşteriler satıcılar hemen Mescid-i Nebevi'ye koşturmaya başladılar. Herkes Allah Resulü'nden bir hatıra almak istiyordu.
Ebu Hureyre onların heyecanla camiye gidişini izledi ve orada beklemeye başladı.
Az sonra insanlar elleri boş olarak döndüler.
"Ey Ebu Hureyre!
Sen bizi mi kandırdın?
Camide herhangi bir şey dağıtılmıyordu."
Ebu Hureyre şöyle karşılık verdi:
"Siz camide ne gördünüz?"
"Camide kimi insanlar namaz kılıyor kimi Kur'an okuyor kimi de Allah'ı tespih ediyordu. Herhangi bir şey dağıtılmıyordu."
"Ah kardeşlerim!
Siz bilmez misiniz ki peygamberler para mal mülk olarak herhangi bir şey miras bırakmazlar.
Allah Resulü de elbette dünyalık adına bir şey bırakmadı.
O'nun mirası; Kur'an-ı Kerim sünnet dua zikir ve ibadettir.
Sizler de sakın bu mirası terk etmeyin ve ona sahip çıkın."